Türk futbolu dama çıkabilecek mi?

Abone Ol Google News

Mevlana’nın çok güzel bir sözü var:  Yüz ayak merdivenin iki basamağı noksan olsa dama çıkmak isteyen çıkamaz!

Haberin Devamı

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun TFF’nin 100.yıl etkinlikleri kapsamında destek verdiği ve Altınordu Kulübü’nün ev sahipliğinde düzenlenen U 12 İzmir Cup’ın açılış konuşmasında ‘kısır tartışmalardan kurtulmalı’ dediği Türk futbolunun geleceği ile ilgili karamsar hava bir türlü dağılmıyor.

Ben de son yazılarımı tamamen bu konulara ayırmış ve dayanaksız bir sala benzettiğim aşırı borçlu kulüplerimiz için kurtuluş reçete arayışlarına girmiştim.

Fakat ne yazık ki Bakan Kasapoğlu’nun da en nazik ifade tonuyla Türk futbolunun kısır tartışmalardan çıkması gerektiğini söylerken futbol kamuoyu bir türlü bu alışkanlığından kurtulamıyor.

Yıllardır dönüp dolaşıp hakem hataları ile sezonu açıyor sezon sonuna kadar sadece bunları tartışıyoruz.

Fakat bu tartışmalar Türk futbolunun içinde bulunduğu ekonomik girdaptan kurtaramaz..

Dolayısı ile Türk futbolunda çiftçilik dönemini yani sporcu yetiştirme seferberliğini başlatmak gerekiyor.

Haberin Devamı

Hem Bakan Kasapoğlu hem de TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ülkenin tek futbolcu tarlası Altınordu ile ömrünü futbolcu yetiştirmeye ayırmış çiftçi Mehmet Özkan’ın tarlasında yaptıkları konuşmada bu konunun altını ısrarla çizdiler.

Mevlana’nın sözüne dönersek; ne yaparsak yapalım Türk futbolunu dama çıkarmak istiyorsak Akademi sistemini kuramadığımız sürece yüz ayak merdivenin iki basamağı hep eksik kalacaktır

Tohumları iyi toprakla buluşturmak

Ülkenin  en ücra köşesine ulaşarak yerli üretimin çarklarını çevirmeleri gerekiyor. Tohumları iyi toprakla buluşturmak ana ilkemiz olmalı.

Olimpiyatlarda, statlarda tarlalar değil, çiftçinin o tarlalarda özenle ektiği ürünler yarışacak.

Aslında Bakan Kasapoğlu geçmişte de sadece futbol için değil tüm branşlar için bu konuya değinmiş ve ben de bunu yazılarıma taşımıştım:

“Bakanlık olarak üretim ve altyapı üzerine kurulu bir strateji izliyoruz. Bundan sonraki süreçte ithal, ikame, dışa bağımlılık yerine, üretim yapmadan tüketmek yerine, yeni anlayışlar hepimiz için önemli bir fırsat. İthal eden değil ihraç eden bir ülke konumunda olmak.”

Kasapoğlu’nun bu sözleri kitaplarını ve makalelerini ilgiyle takip ettiğim Paulo Coelho’nun Brida’sından şu satırları aklıma getirdi. “Töre metinlerinden birine göre, her insan yaşamda iki yoldan birini seçebilir: İnşa etmek ya da toprağı ekmek. İnşa etmeyi seçenlerin işi yıllarca sürebilir, ama günün birinde yaptıkları inşaat biter. O zaman kendilerini kendi ördükleri duvarların içine hapsettiklerini görürler. İnşaat durunca yaşam anlamını yitirir. Diğerleri ise toprağı ekerler. Fırtınalara, mevsimlerin getirdiği bütün çetin koşullara göğüs gererler ve hemen hemen hiç dinlenmezler. Ama yapının tersine bahçenin gelişip büyümesi hiç bitmez. Bahçe, bahçıvanın sürekli ilgisini, dikkatini, bakımını gerektirirken bir yandan da yaşamını büyük bir serüvene dönüştürür.” 

Burada inşaatçılığı spor tesisi yapmak, çiftçiliği de sporcu yetiştirmek olarak düşünebiliriz.

Devlet statları yaptı inşaatçılıkta sınıfı geçtik ama ne çiftçimiz, ne de çiftliğimiz yok futbolcu yetiştirmek için..

Haberin Devamı

Altınordu modelini yaygınlaştırmak gerekiyor

Hepimizin tavaf eder gibi sürekli ziyarete gittiği ve büyük methiyeler dizdiği Altınordu modelini neden bir basketbol, yüzme, hentbol, tenis gibi branşlar için ülkemizin bir çok yerinde hayata sokmayalım. ‘Devrim yavaş olur’ bilincinde olan birisi olarak benim spor camiasından beklentim, günün birinde inşaatlar bitince kendi ördükleri duvarlara hapsolmamak için bir yandan toprak ekmeye devam etmeleridir. 

Kasapoğlu ülke sporu için ortaya koyduğu ‘öze dönüş’ hedefine ulaşmak, her türlü fırtınaya, çetin koşullara göğüs gererek, hiç dinlenmeden tıpkı bir çiftçi gibi yol almalıyız.

Türk futbolunu dama çıkarmak için noksan 2 basamağın şifresi Kasapoğlu’nun törende üzerine basarak söylediği şu sözlerde yatıyor:

“Türk futbolunun üretmekten, üretmekten, üretmekten başka çaresi yok “

YORUM YAZ