Sözün Biteceği Noktaya Doğru…

Abone Ol Google News

Sosyal hayatta, iş hayatında yani iletişimde genel geçer bir kural vardır. Aksiyona geçmeden sürekli aynı şeyi tekrarlarsanız, ne kullanılan sözün ağırlığı kalır ne de inandırıcılığı... Haftalardır şampiyonluk yarışındaki iki kulüp arasında gerilimin sürekli yükseldiğini ve durumun tehlikeli yerlere doğru gittiğini yazmıştım. Yangına körükle gitmeyin demek bile yetersiz artık çünkü yangın oldu alev fırtınası, körük oldu odun, meşe…

Haberin Devamı

Karşılıklı öyle açıklamalar yapılıyor ki, eskiden bunlardan herhangi biri bile söylense çok büyük olay olurdu. Şimdi ise ne kulüplerin bu sözleri söylemesinin ağırlığı kaldı ne de bu sözlerin aksiyona dönüşeceğine dair inanç kaldı. Her maç sonrasında iki kulüp de artık klasik maç sonu flash röportajı gibi açıklamalar yapıyor. Fenerbahçe de sebebini anlamadığım bir şekilde Yönetim Kurulu üyelerinin adı ile açıklama yapıyor. Tahminim ceza konusunda kulübü zor durumda bırakmamak olabilir diye düşünüyorum. Galatasaray ise direkt bir iletişim ile hem sosyal medya hesabı üzerinden hem de başkan seviyesinde açıklamalar yapıyor. Bu durumda da ne olacak bir gün, kulüplerin, başkanların yaptığı açıklamaların hiçbir anlamı kalmayacak. Sözün bittiği noktaya emin adamlarla gidiyoruz.

Haberin Devamı

Tüm bunlara baktığımda artık şu yarışın tadını çıkaralım gibi romantik duygulardan tamamen uzaklaşıp şu temennide bulunuyorum; umarım şampiyonluk mücadelesi Rams Park’taki maça kalmaz. O maçın sağlıklı bir şekilde oynanabilme ve sonlanabilme ihtimali her geçen gün azalıyor. Kim müdahale eder ne yapılır ne edilir bilmiyorum ama bir an önce ortamın soğuması sakinleşmesi lazım. Gidişat hayırlı değil…

Bu konunun diğer boyutu da TFF ve yayıncı kuruluş. TFF konusunda dün yayınlanan VAR kayıtları ile gördük ki, VAR protokolünün doğru uygulanmadığı ortaya çıktı. Bugün de VAR’dan sorumlu MHK üyesi Tolga Özkalfa istifa etti yerine Cem Satman geldi. Bu değişimin etkilerini hep birlikte göreceğiz. Kayıtlar açıklanması çok doğru bir hareketti, tartışmaları arttırsa da şeffaflık açısından önemliydi. Ancak burada başka bir sorun ortaya çıktı, özellikle Fenerbahçe – Kasımpaşa maçındaki penaltı pozisyonundaki açı yetersizliği de tartışmaları alevlendiren en önemli unsurlardan biri. Tabi Erkan Engin’in hakemle olan diyaloğunu burada irdelemek istemiyorum, herkesin takdirine bırakıyorum. Ama pozisyonlarla ilgili ilk defa görüşümü söylemek isterim. İki pozisyona da penaltı vermek bence çok yanlış bir karar, standardı çok düşürmek gibi geliyor ama Galatasaray’ın pozisyonunda en azından teması görebiliyoruz. Fenerbahçe maçında ise temasa dair hiçbir açıdan kanıt yok. Burada önemli konu “kanıt”, VAR’ın iki pozisyonda da devreye girmesi doğru değildi ama Fener maçındaki pozisyonu çok daha problemli buluyorum. Konuyu kimin kimi şampiyon yapmak istediğinden çok, VAR’ın devreye girmesi/girmemesi ve protokolü, yayın açılarının sağlıklı olması üzerinden konuşursak daha çok yol alabiliriz gibi geliyor, tabi eğer gelişmek ve ilerlemek istiyorsak. Ama herkesin derdi sanki üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek…

Haberin Devamı
YORUM YAZ