Ne geceydi ama...
Haberin Devamı ›
Metrodan Osmanbey istasyonunda inip sokağa adım attığımda ‘semtin rengi’ daha oralardan belli olmuştu. Hüsrev Gerede’ye inip Beşiktaş’a vardığımda ise zaten araç olmayan yollarda ‘insan trafiği’ bile durma noktasındaydı.
Onca yıldır şampiyonluk yaşamamış, son iki sezonda son haftalarda umudunu yitirmiş bir takımın taraftarı oralı olsun olmasın Beşiktaş Köyiçi’ni ‘mutlulukla işgal etmişti.’ Semt de bu mutluluğu kollarını sonuna kadar açmış bekliyordu. Maç başlamadan sokaklarda oluşturulan mutluluk, “Gitme stada, burada bu insanlarla kal” diyordu bana. İç sesime uydum, semtte kaldım... Şöyle düşünün, yayın olan her mekanın önü bir ‘Beleş Tepe..’ Öyle bir maç ki, daha maç başlamadan herkes son düdüğü bekliyor. Beşiktaş rakip ceza sahasına yaklaştıkça tüm semt tribündeymişcesine yükleniyor; “Saldır Beşiktaşım oleeeeyyy...”
Aslında buraları yazamıyor insan. Televizyonda görmek bile yetmez, bizzat burada olmak gerek. Umut ile tedirginlik, öfke ile huzur, beklenti ile çaresizlik içiçe... Herkesin gözünün içi gülüyor ama belli ki avuçları da terliyor.
Bunlar kazanmaya tutkulu ama kaybetmeye alışık insanlar. Hayat onları türlü kırıklıklarla eğitmiş, büyütmüş. Gözleri ekranda geleceğe umut beslemek için aralanacak o kapıyı bekliyorlar. Yemin ediyorum bizim ‘tribünde’ golü ilk ben görmüş olabilirim... Benim “Goool”den sonra bütün sokak patladı. Ya da bana öyle geldi!...
Akabinde biz alerjik bünyeleri ve astımlıları düşünmeyen birkaç ‘heyecanlı Kartal’ meşaleleri ateşledi... Ben daha öksürük krizini atlatamamıştım ki, Marcelo ikinci golünü de attı ve semt coşkun bir dinginliğe ulaştı. Şunu da belirteyim onca kontrolün olduğu statta yanan meşalelerin yarısının yarısı bile yakılmadı semtte. En azından maç boyunca... Devre bitince semt de biz de biraz dinlendik.
..Ve ikinci yarı başladı derken Gomez’in golüyle bitti. Bundan sonra sokak ile bizim de bulunduğumuz Celil’in mekanı Kartal Restaurant arasında karşılıklı tribün oluştu ve sevinç semti, insanlarını tahmin ediyorum ki dünyadaki tüm Beşiktaşlıları sardı sarmaladı. Daha 60. dakika sularıydı ki son dakikaların marşı sokakta patladı; “Gün doğdu hep uyandık. “Maç bitti... İstanbul’un yakınlardaki Beşiktaşlılar Köyiçi’ne akarken semt de dört gözle stattan gelecek kalabalığı beklemeye başladı.