Buzun üstünde koşabilmek...
Tarih yaprakları 9 Eylül 2014'ü gösteriyordu... Almanya'daki Dünya Kupası serüvenini evinde takip eden ve EURO 2016 yolculuğundaki ilk resmi maçına çıkacak olan A Milli Takımımız, Avrupa futbolunda henüz vitrine çıkmamış ve uluslararası futbol arenasında pek de tanınmayan İzlanda gerçeğiyle yüzleşecekti.
Haberin Devamı ›
İzlanda'nın soğuğu tabii herkesçe malum, ancak millilerimiz o gün Reykjavik'in sert rüzgarını yüzünde de bir tokat gibi görmüştü. 'Bir musibet, bin nasihatten evladır.' deriz ya, uzun yıllar hafızalarımızdan çıkmayan o gün, yepyeni bir döneme açılacak olan kapıya ön ayak olup, elemeler macerasının sonunda 8 yıllık turnuva hasretimize son vermemizi sağlayacaktı. İzlanda futbolu da boş durur mu! Onlar da futbol yatırımlarını genişleterek, inşa ettikleri kapalı spor kompleksleri, okullara yapılan futbol sahaları, kadın futboluna daha fazla bütçe ayrılması ve futboldaki istihdamın büyümesiyle birlikte ekol ülkelere kafa tutacak bir periyoda girmişlerdi. Takım disiplini ve iş ahlakı, İskandinav genetiğinin ve spor kültürünün bir tezahürü, bir özeti adeta...
Haberin Devamı ›
Aksiyon filmlerini aratmayacak güzellikte
Oynanacak mı yoksa ertelenecek mi tartışmalarıyla başlayan, sporcu sağlığını hiçe sayacak nitelikte bir zeminde üstelik oyuna da dezavantajlı başlamamıza rağmen İzlanda'yı kendi ikliminde devirerek tarihi bir zafer yaşadık! Millilerimiz zorlu koşullara rağmen en baba aksiyon filmlerini bile aratmayacak güzellikte, birinci sınıf bir futbol resitali izlettiler. Buzun üstünde oynamak çok zordu, kazanmak için de ayakta kalmak gerekliydi. Buzun üstünde koşabilmek de Bizim Çocuklar'a yakışırdı!