Tribündeki tehlikeye dikkat
Haberin Devamı ›
Gheorghe Hagi’ye ASY tribünlerinde hakaret ettikleri akşam tümüyle silmiştim. Sevgili Alpaslan Dikmen’in ölümünden sonra adlarını bile anmamaya karar vermiştim. Ancak Galatasary-Efes basketbol maçında yaptıklarını gördükten sonra yarattıkları tehlikeye dikkat çekmek zorundayım. Galatasaray’ın çok başarılı Coach’u Ergin Ataman’a yaptığı haklı çıkışlardan sonra gösterdikleri tepki sanal ortamdan gerçek hayata dönüştü. Ataman uzun süredir, Ultraslan’ın salonlarda yaptıkları nedeniyle tepkisini belli ediyordu. Kuban maçından sonra kemiğe dayanan bıçak nedeniyle son kozunu oynadı ve sezon sonunda takımı bırakabileceğini ifade etti. O maçtan sonra oynan ilk iç saha karşılaşmasında tribündeki 300 kişilik bir grup, Ataman’ın parkelere ayak bastığı an ‘’Herkes gider, biz kalırız’’ tezahüratına başladı. Galatasaray tarihinin en oportünist tezahüratını ne zaman duysam, ‘’Yine kiminle hesaplaşıyorlar’’ diye düşünürüm. Başkanlar, yöneticiler, furbolcular ve profesyonellere akıllarınca hesap sorarlar. Maç başladığı andan ilk molaya kadar bir saniye bile susmadan ‘’Gider-kalırız’’ diye bağırdılar. O anlarda takım 0-7 geriye düştü ve maç sonuna kadar toparlanamadı. Ataman başta olmak üzere tüm takım dağıldı gitti. Efes’te herkes sayı atarken Galatasaray’ın sayıları küçük bir azınlıktan geldi. Tezahüratın anlamının çok iyi bilen yerli oyuncular bu sezon ilk kez sıfır katkıyla oynadılar. Efes karşılşaması kötü tribünün maçı nasıl alıp rakibe verdiğinin en çarpıcı örneği olarak tarihe geçti. Futbolda ise Galatasaray tek başına Melo’nun sırtına binerek hiçbir yere varamayacağını Antep’te anladı. Drogba Chelsea maçları öncesi sahada dolaşarak, darbesiz dönem geçirmeye çalışıyor. Salih Dursun’un sonradan oyuna girmesine, santrfor oynamamasına rağmen üç gol pozisyonuna girmesi ilginçtir. Tekniği zayıf olmasına karşın Salih’in kalıcı olacağını öngörüyorum.