Bir umut gecesi, siyaha kırmızı fırçalar
Omuz Omuz’a kampanyasını izlerken bu satırları yazıyorum.
Haberin Devamı ›
Her biri birbirinden değerli katılımcıların konuşmalarını karışık duygular içerisinde izliyorum.
Özellikle de büyük dram ve acıların içinde stüdyoya gelerek bu kampanyaya katılan Hatay’ın öz evladı Gökhan Zan’ın metanet içerisinde; güzel Türkçesiyle her kelimeyi seçerek, tartarak konuşması beni ve ekran başında ki herkesi duygulandırdı.
Özellikle de yaptığı konuşmada ‘artık geriye bakmaya gerek yok geleceğe umutla bakmalıyız’ demesi bu kampanyanın ‘UMUT’ konsepti üzerine oturmasını sağladı.
Nitekim peşinden Ali Koç’un da UMUT temasını işlemesi ve 5,5 saat boyunca temposu ve performansı hiç düşmeyen Acun Ilıcalı’nın sürekli gelen bağışların ardından ‘İşte Umut’ bu demesi..
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve kulüp başkanları ile yardım için telefonla bağlanan herkesin bu UMUT’un peşinden gideceklerini gördüm.
Özellikle Bakan Kasapoğlu’nun konuşmasında omuz omuza veren futbol camiasına teşekkür ederken , “Spor yalnızca fiziksel efor değildir. Spor bir dostluk köprüsü, centilmenlik dayanışmasıdır. Moral veren bir güçtür. Bu gece de buna şahitlik ediyoruz. Arması, forması birbirinden farklı olsa da ortak duyguların birleştiği tarihe geçen bir dayanışma örneği sergileniyor” sözleri..
Haberin Devamı ›
Dünyanın en büyük futbolcularından Kylian Mbappe’nin yayına bağlanarak destek vermesi..
İmparator Fatih Terim’in futbol yoluyla yaraları sarmak için TFF’nin önderliğinde düzenlenecek organizasyonlara gönüllü olacağını söylemesi.
Verdiği desteği söylemekten mahcubiyet duyan PSG Kulübü’nün Katarlı Başkanı’nın zarafeti.
Kulüplerinin borçlarını unutup depremİn yaralanırını sarmak için ilk günden itibaren can hıraş çalışan Dursun Özbek, Ahmet Nur Çebi, Ahmet Ağaoğlu ve diğer kulüp başkanları..
Taraftarlıktan Antalyaspor Başkanlığına gelen Aziz Çetin’in sadece Kulübünün değil şehrin ileri gelenlerini bu desteklere yönlendirmesi.
Sevgili eşi Selda ile her zaman kimin başı dertte olsa koşan Mehmet Topal’ın önce deprem bölgesinde enkazların içinde kazı çalışması yaparken şimdi de stüdyo da telefon başında destek araması.
Kumbarasını kıran çocuklarımız..
Geçmişte Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptığım Ankaragücü Kulübü’nün Başkanı Faruk Koca’nın duygusal konuşmasında 2023’ü ‘matem yılı’ olarak ilan etmesi.
Yeteneklerini yakından bildiğim Türk futbolunun sakin güçlerinden Hasan Çetinkaya’nın 2.Başkanlığını yaptığı Belçika’nın Westerlo Kulübü’nün 10 milyon liralık desteği..
Her biri geleceğe ümitle bakmamızı sağlayan zarif destekler..
Bunun gibi aktarabileceğim onlarca anekdot var.
UMUTSUZ YAŞANMAZ
Bütün bunları izlerken yıllar önce ünlü ressam Mustafa Ayaz'ın resimlerini sergilediği müzeye gittiğim gün aklıma geldi.
O zaman bu ziyaretiminde ki izlenimlerimi de yazmıştım.
Yıllara meydan okuyan usta fırça Ayaz'ı dinlerken renkleri kullanmanın nasıl da önemli olduğunu öğrendim.
Yıllar önce renk seçimiyle ilgili "siyah boyalar getirin. Çok çok siyah boyalar. Her şeyin anlamsız olduğunu göstermek için kapkara siyah boya..." sözleri sanki bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumu anlatıyor.
Sanırım bugünlerde ressamlar siyah boya ile tuvallerine fırça vuruyordur.
Haberin Devamı ›
11 ilde 15 milyon kişiyi ilgilendiren ve 50 bine yakın vatandaşımızı kaybettiğimiz bu günlere bakınca her şey ne kadar karanlık, anlamsız, ne kadar boş değil mi Mustafa Ayaz'ın söylediği gibi.
Ama Ayaz umutsuzluğun simgesi siyahın üstüne fırçasından bir renk akıtmak ister: Kırmızı
Diyor ki, ama küçücük bir kırmızı, küçük bir ışık gerek. O da yaşadıkça umudum olacak."
HEPİMİZ BİR AĞACIN FARKLI DALLARIYIZ
İşte Omuz Omuza kampanyası ile ülke içinde ve ülke dışından gelen yardımları her şeye karşın ülkemizde ki bu siyah tabloyu aydınlatacak kırmızı renkler de olduğunu düşünüyorum. Zifiri karanlıkta Mustafa Ayaz gibi yaşadıkça içimizde diri tutmaya çalıştığımız kırmızı umutlarımız bunlar.
Yaraları hep birlikte saracağız.
Yazımı bu organizasyon için gece gündüz tüm Federasyon ailesi ile birlikte çalışan Başkan Büyükekşi’nin sözleri ile bitirmek istiyorum:
“Hepimiz bir ağacın farklı dallarıyız; kökümüz bir, suyumuz bir, güneşimiz bir”