Makus Kader!
Kime şikayet edeyim seni, eeeey Makus kader? Fransa oyununa iyi başlamadık. Biz tutukluk yapıp atışları kaçırdıkça, onlar sayıları yakaladı! Farkı açıp çift hanelere kadar çıkardılar 15 sayı farklara kadar ara açıldı. Mehmet Okur müsabakanın henüz 5. dakikasında bençte öyle bir kızarmıştı ki; ne müsabakalarını izlemiş ve böyle sıkılıp, ateş kırmızı olduğunu hiç görmemiştim!
Haberin Devamı ›
Bizans konulu filmlerde Kara Murat dayağı yer, yer ve herkes yere serilmesini beklerken; silkinip karşısındakileri yerle bir eder ya ! Bizimkiler de aynen öyle şahlandı ve oyunu da skoru da ele aldı. Ümitlerimiz tavan yaptı. Sonu da mı kader yine Türkiye’mize yapacağını yaptı. Son anda kaybettik. Çünkü izlediğimiz Kara Murat serüveni değil, reel bir kavgaydı!
Oysa saniyeler kala fırsat kapımızı çaldı. Cedi Osman’ın kaçırdığı 2 faul atışı sonrası, üstelik kasti faul ile de, topu oyuna sokma hakkını kazanmış olmamıza rağmen, masanın neden öttürdüğü gong, adeta idam fermanımız oldu! Sahanın içinden hızımıza ‘dur’ diyemeyen teşkilat, Gürcistan müsabakasındaki gibi, masadan yetişti !
Haberin Devamı ›
Buğrahan takımımız yıldız, Furkan en yürekli adamıydı. Sertaç şanına yakışan üretimi ikinci devre yaptı. Cedi Osman ve Alperen kendi bekledikleri ve bizlerin beklediği performanslarından uzaktı. Geçmiş müsabakalarda ürettikleri için yine de şükran duygularımızı göndermeliyiz tabii. Şehmuz Hazer bir kocaman yürek oldu, her kritik anlarda, bravo valla. Ay Yıldızımızı paylaşan, tüm yiğitlerimiz ve emeği olanlara şükran.
Sahada mükemmel işler yapıyor olsalar da, lobi gücün yoksa; bütün emekler hava! Biz bu hale ‘kader’ diyor ve kaderimize sövüyoruz! Hikaye tabii.
Gürcistan’da doğru dürüst yemek yiyemeyeceksiniz, Almanya’da oynayan Fransa Köln’den geçip doya doya antrenman yaparken, Gürcistan’dan gelen siz, bir antrenmanla kritik maça çıkacaksınız. Hakemleri ve FIBA günahlarını kayda geçecek, zapt edecek bir güç bulamayacaksınız ve hüsranı kadere bağlayacaksınız!
Futbol federasyonu sporcularımızın ulusal turnuvalarına sadece özel aşçı ve gıda malzemesi değil; içecekleri suyu bile götürürken; basketbolcularımıza neden böyle ?
Ergin Atman’ın sadece coach vazifesi değil, idari konularda da mücadele verdiğini gördüm. Sadece Ömer Onan’ın uğraşması, olmuyor yani !
87-86 kaybettiğimiz oyun; Torino’da yaşadığım Aris üzüntüsü ardından yaşadığım ikinci büyük üzüntü oldu basketbol dünyamda. ‘Kader kime şikayet edeyim seni?’