Galibiyetle başladık…

Genellikle hüsranla başlardık. Hamdolsun bu sefer galibiyetle start verdik. Hırslı, kararlı, azimli ve gerçekten üst düzey kapasiteli Ay Yıldızlı armadamız; dileriz galibiyet serisi ve hedefe isabet niyetlerini zirvede bitirirler.

Gürcistan müsabakası bizlerin de iştahlarını kabarttı. Güven ve zafer beklentilerimiz birer şelaledir şimdi. Hiç kimse kolay bir rakibi yendiğimizi zannetmesin. Gürcüler ne çok pozisyon buldu diye’ de endişelenmesin!

Rakibimiz turnuvaya ilk kez katılmış dahi olsa kaliteli, güçlü, yetenekli ve motivasyonu zirvede bir takım. Türkiye resmen ; Napoli , Valencia, Levante, Karlshurer, Bordeauks, Basel, Sturm Graz,  Metz, Dinamo Moskova,  Shakhtar Donetsk, Apoel, Panetalikos, Karabağ, Craiova, Lech Poznan, Cremonese gibi tüm futbolseverlerin aşina olduğu kulüplerde forma giyiyor. Napoli’li Kravaratshila’nın ederinin 80 milyon Euro olduğunu biliyor musunuz  ? Hem zorlu hem de, seçkin isimlerle bezeli bir rakibi yendik yani.

Şimdi ise önümüzde Portekiz var. 2000’de Amsterdam’da karşılaştığımızda Portekiz ‘i elimizden hakem almıştı, oradaydım. 2008’de ise Cenevre’de iyi oynayamadığımız bir 90 dakika yaşamış ve yine yenildik. O akşam büyük üzüntü yaşayan rahmetli Hasan Doğan’a bir prim modeli tavsiyesinde bulundum. Lütfi Arıboğan ve Levent Kızıl’ın oluşturduğu beyin takımı Doğan ile beraber gerekeni sağladı ve Almanya dahi elimizden zor kurtuldu! Sporcularımız 900 milyarın üzerinde prim aldı. Teknik heyeti bilmiyorum. Terim ve heyeti önceden belirlemiştir zaten, kendi paylarını !

Portekiz’in 1 milyar Euro üzeri ederi var. Dünya çapında futbolcuları da var. Fakat bu ekonomik ve şöhretsel yapının içinde; forvette 39 yaşında Ronaldo ve 41 kere maşallah 41’lik Pepe’de savunmada !

Yani gençlerimiz makus talihimizi ilk müsabakada nasıl yendiyse, Portekiz karşısında da kötü kaderi evvel Allah noktalar diye düşünüyor, ‘zafere doğru yürüyün yiğitlerimiz’ diyorum. Türk milleti arkanızda…