Bir Galatasaraylı, nasıl dörtköşe olmaz?
Açıkçası çok merak ettim. Bir Galatasaraylı azami mutluluk enjekte etmesi gereken bir netice ardından, nasıl olur da ‘dörtköşe’ olmaz ve gerginlik içinde kalır. Oynadığın 3 müsabaka sonunda, son derece zorlu bir deplasmanda kazanarak 4 puana ulaşmışsın. Eğer bu kritik mücadeleyi de kaybetsen, iyice diptesin. Umutlar Merkezefendi maçına taşınacak ve hemen ardından Karşıyaka ile zor mu zor bir deplasman maçı oynanacak.
Haberin Devamı ›
Sıkıntı ve problemler onca sakat oyuncunun yanında şelale olacak yani!
İşte o kaostan kısmen kurtulduğu, hatta döndüğü için mutluluktan dörtköşe olmasını umduğum Yakup Sekizkök; yine keyifsiz, yine gergin bir halde düşüncelerini paylaştı yayıncı kuruluş basketbol muhabiri ile. Neden? Çünkü daha önceki karşılaşmalarda yaşadığı düdük tuhaflıkları yüzünden! Özellikle de Türk Telekom karşısında öten lüzumsuz ve haksız düdükler, Galatasaray’ın olası galibiyet sevincini çalmıştı! Benzer uyduruk kararlar, dün gece de; Bahçeşehir lehine çalışmış, benim dahi gözümden kaçmamıştı. Sekizkök’ün dikkatinden nasıl kaçsın? Mesela bir çalınan faulde, kaç açıdan bakarsan bak, hangi kameradan incelersen incele, Galatasaraylı oyuncu rakibine en ufak bir temasta dahi bulunmadı bile! Temassız ve çok kritik anda uydurulan bir faul yani neticede! Hayret bir şey.
Yakup Sekizkök’ün keyifsiz halini görünce aklıma 2004 - 2005 sezonu ve Turgay Demirel marifetleri geldi tabii! Galatasaray’da Ergin Ataman’ın yardımcı antrenörü olarak Euro Cup ve lig şampiyonluğu yaşamış Sekizkök’ün TBF yapısını ve baştakilerin Galatasaray ve Ergin Ataman sevgisini (!) anımsadıkça, böylesi gerginliği yaşamaması mümkün müdür ?
Mümkün değildir tabii !
Akıllı, vicdanlı, namuslu olun ve adaleti hakkaniyetle dizayn edin nokta.