Bildiri şart oldu!
Fenerbahçe kardeşçe oynayıp kazandığı her müsabaka ardından dahi; TFF, MHK elbette hakemlere, gözdağı ikliminde bildiri yayınında! E tabii düdükler de, ister istemez büyük bir baskı altında kaldı. Rakiplerin de, muazzam gayret, Q10, somon ve moral doping katkısıyla maça çıktıkları da, bir başka görünürlük! Ertuğrul’un İcardi’ye uyguladığı neydi ve VAR neredeydi? İcraat bale figürü değildi! Draguş sanki Drakula! Asla peşi bırakılmayacak taze niyetine, üst üste Torreira’ya daldı. Sarardı da kızarmadı! Yardımcı Ertuğrul’dan çıkan topa ‘Alper’ derken gözü neye baktı? Söylemem! Galatasaray’ın direkten dönen topları, bu sezon attığı gol sayısını yakalarsa da, şaşmam! İlk yarı GS 27, konuk 5 defa rakip ceza alanına girdi. Muslera 3 net gol fırsatı önledi. Bu ne demektir? Her sıkıntıya, çaresizliğe gücü yeten, hamili Kadir kulun sahada bulunmadığı demektir! ‘Yetiş Abdülkadir‘ dedim. O anda Zaha yetişti 1-1 ilk golü nasıl yemişti ev sahibi? Duran top kazası neticesi 29’da! E bir araba savunma defosu da, maç sonu ilk training sohbeti dersi! Elbette Muslera stoperliği.
Haberin Devamı ›
Yetmedi mi?
Haberin Devamı ›
Barış Alper’in attığı olağanüstü gol de, çok yerinde ‘ne kadar vitamin, moral, Q10, somon alsanız, nafile!’ dersi. Bildiri şart şimdi ‘ne yapsanız, ne kadar yırtınsanız fuzuli!’ tarihi dersi. Bir dolu kaçan 2-1 Beş direğe, 2 içeriye... Top neredeyse yüzde 80 ev sahibinde, tapu elde yani. Yetmedi mi? Yetti.