Gabriel Sara resitali
Lige verilen her aradan sonra ne hikmetse ritmini kaybeden ve oynadığı ilk maçlarda oldukça zorlanan Galatasaray'ın iki haftalık devre arası sonrası karşılaşacağı en ürkütücü rakiplerden biriydi Göztepe hiç kuşkusuz. Zira İzmir ekibi, yönetimin sezon öncesi yaptığı akılcı kadro planlaması ve teknik direktör Stoilov'un oynattığı dinamik futbolla rakiplerine kök söktüren bir takım hüviyetindeydi. Dün gece de Galatasaray'a karşı kendi klasiğini sahaya yansıttı Göztepe.
Haberin Devamı ›
Göztepe taş gibi takım
Ligin yenilgisiz lideri önünde sahanın her yerinde etkili pres uyguladılar, atletik oyuncularıyla fizik üstünlüklerini kabul ettirdiler, kazandıkları topları iyi pas yaparak ikili-üçlü setlerle, bazen de isabetli uzun toplarla rakip kale önüne taşıdılar ve Ali Sami Yen Rams Park Stadı'nı dolduran Sarı-Kırmızılı taraftarların zaman zaman yüreklerini ağızlarına getirdiler. Doğrusu, Galatasaray'ın sezon başından beri, kendi evinde puan kaybettiği Kasımpaşa ve Eyüp karşılaşmaları dahil en çok zorlandığı maçtı. Ancak zoru kolaya çeviren bir süper star vardı sahada: Gabriel Sara...
Haberin Devamı ›
Sara üç puanın baş aktörü
Sara'nın, Yunus'un attığı gol öncesi Mertens'e çıkardığı fantastik pas değil kastım. O pas dünkü futbolunun kremasıydı Brezilyalı yıldızın. Dün gece sahada gerçek bir virtüözdü Sara. Muhtemelen saha dışı yaşantısı nedeniyle haftalardır tökezleyen Torreria'nın açıklarını kapatmakla kalmadı, topa hakimiyetiyle, sahayı bir radar gibi tarayarak boşa çıkan arkadaşlarını topla buluşturması ve takımını atağa kaldırmasıyla, yüksek top tekniği sayesinde Göztepeli oyuncuların sert presini kırmasıyla, rakibin geçiş hücumlarında yaptığı kritik müdahaleleriyle adeta bir gladyatör gibiydi Gabriel Sara... Alınan üç puanın baş aktörüydü.
Yunus kaldığı yerden...
Yardımcı aktörler de vardı elbette... Başta takımına üç puanı getiren golü kaydeden, sezonun parlayan yıldızı Yunus Akgün olmak üzere Jakobs, Abdülkerim, Barış ve Mertens Galatasaray adına sahaya ağırlığını koyan oyunculardı. Diğerleri ise kendi kapasitelerinin altındaydı. Zaten Galatasaray'ın bu kadar zorlanmasının en büyük sebeplerinden biri de buydu. Göztepe'nin temaslı, sert ve agresif futboluna karşılık veremeyen oyuncu topluluğunun daha çok olması Cim Bom'u en fazla zorlayan etkenlerden biriydi. Bunlara, Galatasaray'da fark yaratan yıldızlardan Osimhen ve Davinson da dahildi.
Penaltı kararı doğruydu
Bu maçtan sonra da oyunu saha dışına taşımak isteyenler tarafından hakem spekülasyonu yapılacak. Ben bu satırları kaleme aldığım sırada yapılmaya da başlanmıştı zaten. Hakem her iki takım aleyhine de hatalar yaptı. Torreria'nın koluna çarpan top bana göre penaltıydı, ancak öncesinde Koray Günter'in yumrukla uzaklaştırdığı top da penaltıydı. Galatasaray'ın kazandığı penaltı kararı ise doğruydu. Basit bir penaltı gibi gözüken bu tarz pozisyonlarda daha önce de defalarca beyaz noktayı gösterdi hakemler. Lakin burada önem arz eden husus, hakemlerin hangi takım lehine ya da aleyhine beyaz noktayı göstermesidir! Algı çağında, kimin holigan yöneticisi, sosyal medyası ve troll ordusu güçlüyse onların yarattığı gürültü kirliliği içinde harap olup gidiyor Türk futbolu ve aklı selim futbolseverler...