Gerçekleri Tarih Yazar(!)

Kurumlar, kuruluşlar, markalar, STK’lar…Bunların hepsinin bir vizyonu vardır. Tüm çalışanların veya birlikte çalışılan partnerlerin ilgili kurumun vizyonuna uyması gerekir. Aksi takdirde hedefe giden yolda sapmalar, hatalar olur. Galatasaray’ın da vizyonu en başından net bir şekilde belirlenmiştir. “Maksadımız, İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmektir” diyerek Ali Sami Yen rotayı çizmiştir. Buna taraftar da çoğu zaman ayak uydurmuştur. Uzun zaman sonra gelen şampiyonluklardan hemen sonra ya da herhangi bir şampiyonluktan sonra bile ilk olarak şu pankart açılır; “Yetmez bize bir kupa, şimdi hedef Avrupa diye”. Bu vizyona uyum sağlayan futbolcular da gelmiştir, hocalar da gelmiştir. Artık Okan Buruk’un da bu minvalde değerlendirilmesi gerekmektedir. Üzülerek de olsa söylemeliyiz ki, gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray kelimelerine sahip marşı olan camianın 2 senedir Avrupa’da yazdığı tarih şu; çok iyi oynanan ve kaybedilen iki tane Bayern maçı, bir tane Manchester United deplasman galibiyeti, bu sene de üç tane sadece Rams Park’ta kazanılan Avrupa Ligi maçı...
Haberin Devamı ›
Ligde yapılanlar çok değerlidir, ancak bu sadece lokal başarıya odaklanan bir camia için yeterli olabilir. Dönem dönem yazdığım gereklilik ve yeterlilik meselesine geliyor konu. Galatasaray’da ligde başarı gereklidir ama yeterli değildir. Bu sene Galatasaray şampiyon olursa, yine gözünü hemen Avrupa’ya çevirecektir. Okan Buruk’un bir sene daha Avrupa’da işleri rayına sokma kredisi var mıdır, bence vardır ama önce 24 Şubat Pazartesi günü Fenerbahçe maçından sağlam çıkıp, ligi kazanmak zorunda. Ayrıca yine belirtmek gerekir ki, tüm bu Avrupa rezaletinden en az yönetim de Okan Buruk kadar sorumludur. Dün sahaya çıkan ve yedekte bekleyen kadro kalitesinde herkesin payı var. Özetle kötü oyunlarla, bol bol bahane üretilerek, deplasmanda kaybolarak, Avrupa’nın en kolay fikstürüne sahip bir şekilde Şubat bitmeden AZ Alkmaar’a 180 dakikada ezilerek elendi Galatasaray. Toplam skor 15-3 olabilirdi. Bu seneki Avrupa maçlarına baktığımda tek teselli Galatasaray’ın Young Boys’a elenmesi diyebilirim! Şampiyonlar Ligi fikstüründe ne skorlar olurdu hayal bile etmek istemiyorum. Yönetim ve Okan Buruk’un önünde önce bir 90 dakika sonra da limana yanaştırılması gereken bir sezon ve alınması şart olan 5.yıldız var. Yapabilirlerse seneye son bir Avrupa kredisi açılır, yoksa nasıl ki markalar, kurumlar vizyonuyla örtüşmeyen çalışanlarıyla ne olursa olsun yollarını ayırıyorlarsa, benzer bir senaryo, yönetimi ve Okan Buruk’u bekliyor…
Haberin Devamı ›
Yol Açık!
Sene başında Avrupa Ligi fikstürleri çekildiğinde Mart ayında kim Avrupa maçı oynar diye sorulsaydı, kimse ‘Fenerbahçe’ demezdi diye düşünüyorum. Hem hedef olarak ligin önceliklendirilmesi hem de fikstür olarak Fenerbahçe’nin Avrupa’da devam etmeyeceği veya edemeyeceği kesin gibiydi. Şimdi ise, ülkenin tek temsilcisi olarak, hem de yolu açık bir şekilde devam ediyor. Bugünkü kurada gelebilecek Rangers’ı veya Olympiakos’u da eleyecek gücü var Fenerbahçe’nin ve aynı geçen sene gibi çeyrek finale çıktıktan sonra artık sonunun neresi olacağını bilemezsiniz. Geçen sene bence finali ve hatta kupayı kaçıran Fenerbahçe bu sene sonuna kadar zorlamalı ve bu maçlara önem vermeli. Hepimizin hatırladığı gibi, lig için Avrupa çeyrek final maçında rotasyon yapan İsmail Kartal sene sonu 99 puan toplasa da herkesin ağzında kötü bir tat bırakmıştı. Fenerbahçe’yi yine benzer bir şekilde zor bir karar bekliyor. Hem ligi hem Avrupa’yı birlikte yürütebilirse ne ala, ancak naçizane görüşüm Pazartesi günü istediği sonuçla ayrılamazsa Rams Park’tan, hedef net bir şekilde Avrupa’da yarı final ya da final olmalı. Sonuç odaklı oyunu ve buralarda çok bulunmasından sebep, Mourinho ile bunu hayal etmek mümkün diye düşünüyorum.