Ayna Ayna Söyle Bana…

Abone OlGoogle News

Yine Türk futbolunda öyle bir gece yaşandı ki, oturup üzerine düşünmek, şapkayı önümüze koymamız gerekiyor. Milyon euroluk takımlarımızdan biri çok şanslı fikstürüne rağmen ilk 8’e giremedi, biri son dakika Portekiz semalarında gol iptal edilmese eleniyordu, biri de Lyon ve Bilbao gibi iki Avrupa Ligi kafa takımını yenip elendi. Üç büyüklerimiz arasında Galatasaray’ın başarısızlığını Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan ayırıyorum çünkü ikisine nazaran inanılmayacak seviyede kolay bir fikstür çekmişti Galatasaray. Rigas, Malmö, Kiev, bu üç takıma 6 puan bırakan 220 milyon Euro değerinde bir takım olmaz, olamaz, olmamalı.

Haberin Devamı

Okan Buruk ligde tarih yazmıştır, rekorlar kırmıştır, kimse de buna dil uzatamaz ama son 2 seneye baktığımızda Avrupa’da net bir başarısızlık olduğunu söylememiz, kabul etmemiz lazım. Fenerbahçe’nin de kadrosuna baktığımızda bu sezon başarısız olduğunu söyleyebiliriz. Galatasaray’a nazaran, hem fikstür hem de sakatlık olarak biraz daha kabul edilebilir bir başarısızlık. Yine de Fenerbahçe kadrosunun son dakika gol iptaliyle 24.olması Türk futbolu açısından çok ciddi bir problemdir. Beşiktaş’ın bu sene yaşadığı problemler sebepli uzaktan anlaşılabilir gibi gözükse de Lyon ve Bilbao galibiyetlerini alıp, 24 takım arasına katılamamak çok üzücü ülke puanı ve devamı açısından. Kendi ligimizde birbirimizi yerken, sen ben bizim oğlan yarışıyorken, Avrupa aynası, bize rekabetten ne kadar uzaklaştığımızı bir kez daha gösterdi. Artık ciddi önlemler almamız lazım, hakemlerimizle, zeminlerimizle, futbol anlayışımızla, antrenörlerimizle, transfer politikalarımızla, buna göre yöneticilerimizle…

Haberin Devamı

Avrupa kupa temalı pastalar keseceğimize önce kendi ligimizde Avrupa standartlarında maçlar oynamayı hedeflememiz gerekiyor. Taraftar her zaman hikayeleri satın alır ama o hikayelerin La Fontaine’den masallar olduğunu anladığında taş taş üstünde bırakmaz. Yerel lig başarısı yönetimleri, hocaları, oyuncuları bir kere kurtarır, iki kere kurtarır. Maçların hepsini izleyemediğim için değerlendirmeye giremeyeceğim, ancak dün Türk futbolu açısından aynanın karşısına dikilip ne kadar geride kaldığımızı anladığımız, anlamamız gereken bir geceydi. Umarım mesajlar alınmıştır diyeceğim, ancak hiç sanmıyorum, pek de umudum yok açıkcası…

Hak Eden, Hak Ettiği Yerde

Gururla, mutlulukla, umutla biz de söyleyelim, yazalım; Alperen Şengün All-Star’a seçildi. Adım adım, kariyer basamaklarını çıkan, her sene oyunun gerekli alanlarını geliştiren, üzerine koyan Alpi, sonunda hak ettiği ünvanı aldı ve artık o bir All-Star. İlk All-Star değil ancak sakatlık olmadan, en başından kadroda yer alan ilk Türk. NBA’de All-Star önemli bir apolet ve bunu edinmesi çok önemliydi. Geçtiğimiz sene performans olarak yine iyi olsa da, takım olarak kötü durumdalardı. Şimdi takım olarak da sezonun en flaş ekiplerinden biri konumundalar, hedefleri var ve Alperen 5 ana kategoride ilk 40’ta yer alan tek basketbolcu. Son olarak All-Star’a seçilip seçilmeyeceği konusunda sorulan soruya verdiği cevapla, özgüveninin nereye geldiğini bize gösterdi. Sürekli ikili, üçlü sıkıştırma gönderen koçların ne yapacağını göreceğiz demişti. Yürüyedur Alpi, daha seni finallerde izleyip, yüzüğü kazandığın anları kutlayacağız .

Haberin Devamı
YORUM YAZ