Özensizlik!

Abone Ol Google News

Bu akşam 26.hafta heyecanı başlıyor. Haftanın hakem atamaları yine tartışma konusu...

Haberin Devamı

Eleştirilere belli oranda hak veriyorum. Benim de katıldığım noktalar var ancak ben; atamaların bir takıma fayda sağlasın, diğer takıma dezavantaj yaratsın diye maksatlı şekilde yapıldığına asla inanmıyorum.

Eleştirilen atamaların benim açımdan tek izahı olabilir: “Özensizlik!”

Sayın Serdar Tatlı’nın en çok üzerinde durduğu, her platformda dile getirdiği “Hata yapanla, başarılı olanı ayırt ediyor, ona göre maç veriyoruz!” söylemi, sözde kalıyor, uygulamaya bir türlü geçmiyor.

Bazı hakemler için bu kural uygulanırken, bazıları için uygulanmıyor...

Bu haftanın hakem atamalarında bunun örnekleri fazlasıyla var...

Başakşehir-Trabzonspor maçına Halil Umut Meler, Kasımpaşa-Karagümrük maçına Yaşar Kemal Uğurlu atanmış. Son haftanın iki başarılı ismi ödüllendirilmiş...

Peki Zorbay Küçük için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

Alanyaspor-Galatasaray’ın maçına atanmış...

Haftanın zor maçlarından biri...

Ben “Babası eski Galatasaraylı!” eleştirilerini ciddiye almıyorum.

Haberin Devamı

Değil babası eski Galatasaraylı, babası Galatasaray’ın şimdiki başkanı olsa, benim bu fikrim değişmez.

Benim merak ettiğim konu: Geçtiğimiz hafta Nwakaeme’nin uçan tekmesine Zorbay Küçük’ün çıkardığı sarı kart...

Sayın Serdar Hocam tarafından bu sarı kart, nasıl doğru kabul edilmiş?

Neresinden bakarsanız bakın, uçan tekme dünyanın her yerinde kırmızı kart olmalı.

Sakatlıktan yeni çıkan, bu sezon henüz 4 maç yönetebilen, son maç performansı yeterli olmayan bir hakem neden Galatasaray maçı için tercih edilir? Bu risk neden alınır?

Aynı durum Halis Özkahya İçin de geçerli. Welinton’un uzayan formasını görmeyen ve penaltıyı çalmayan Halis Özkahya üst üste maç yönetmeye devam ediyor. Bu hafta da Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçında.

Aman! “Suç, VAR masasında oturanlarda, onları cezalandırdım!” demeyin.

O zaman “Erkan Özdamar’a bu hafta neden maç vermediniz?” diye sorarım.

O’nun için de suç VAR masasında oturan hakeme atılamaz mıydı(!)?

Yerine göre VAR’ı suçlamak, yerine göre hakemi suçlamak, yerine göre ikisini de suçlu ilan etmek; tamamen sizin hoşgörünüze bağlı olmamalı. Bunun bir kriteri olmalı değil mi?

Fenerbahçe maçına Hüseyin Göçek ise ilginç bir tercih. Sezonda 25 hafta geride kaldı ve MHK, Göçek’i büyük maçlarında hiç düşünmedi.

Henüz ona bir Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçı vermemişti. Kimler çıktılar bu takımların maçlarına, hatırlayın...

Serdar Tatlı, Göçek’i büyük maçlardan hep uzak tuttu.

Sadece Tatlı MHK’si değil, görevi bırakan Zekeriya Alp MHK’si de son haftalarında Göçek’i büyük maçlarında düşünmemişti.

Lig’deki ateş zirve yaptı ve MHK de Göçek’i sahaya sürdü...

Son sözüm de Denizlispor-Gençlerbirliği maçı için. Çok zor maç. Kaybeden dibe demir atacak, kazanan kalan haftalar İçin ümitlenecek.

Zorluk sıralaması yapsanız, belki de bu haftanın değil, sezonun en önemli maçlarından biri olur. Hakemi Tugay Kaan Numanoğlu....

Böylesi zor bir maç ve daha önce zor bir maçta, çok zorlanmış bir hakem! Bu tercih de size ilginç gelmiyor mu?

Haberin Devamı

Bu maçı yönetmek için tercih edilecek isim, geçmişte her türlü zor maçın altından kalkmış, ismiyle bile sahada ağırlık uyandıracak bir hakem olmalıydı.

Bu kadar rahat, ligin henüz ilk haftasıymış gibi yapılan atamaların izahını ben bulamadım.

Başta da söylediğim gibi:

Lig alev topuna dönmüş ve en ufak hataya tahammül yok.

Sayın Serdar Tatlı, ya “İnceldiği yerden kopsun!” diye düşünüyor ya da olabildiğince özensiz davranıyor.

Bence, üçüncü bir seçenek yok!

YORUM YAZ