Güven erozyonu had safhada

Abone Ol Google News

HAKEM âleminde işler yolunda gitmiyor. Güven erozyonu had safhada. Kritik kararlar ne sahada ne de kamuoyunda kabul görüyor. Hakemlerden memnun olan takım neredeyse hiç yok. Suçun tamamını görevdeki sorumlularda aramak da adil olmaz. Son 15 yılda uygulanan yanlış politikaların, yaşanan süreçte etkisi olduğunu da ifade etmek gerekir. Sezona Sabri Çelik MHK’si ile başladık. Beğenmedik ve değiştirdik. Hakemlik kötü gidiyordu, çok daha kötü oldu. Olumsuzlukların sebebini şöyle sıralayabiliriz:

Haberin Devamı

1 - Konuşmalar ortaya döküldü

Kötüye gidişin hızlanması, VAR kayıtlarının açıklanması ile oldu. Hakemlerin konuşmaları ortaya dökülürken, 2 hakem kızağa çekildi, 1 hakeme bir daha görev verilmeyeceği duyuruldu. Bu durum hakemleri tepeden tırnağa olumsuz etkiledi. Otoriteye olan güven sarsıldı.

2 - Bu sözler hakemleri yaraladı

MHK Başkanı tarafından hakem kararları TV ekranlarında bir yorumcu edasıyla eleştirildi. “Dünyanın hiçbir yerinde, hiç kimse bu pozisyona penaltı demez!” gibi ifadeler hakemleri yaraladı. MHK’nin VAR odası kayıtlarını dinleme merakı, hakemler üzerinde baskı unsuru oldu.

Haberin Devamı

3 - Kurulda tecrübeli isim yok

VAR sistemi geldiği günden itibaren tüm kurulların yumuşak karnı “VAR” oldu. Görevden ayrılan tüm kurullar “VAR tartışmaları” nedeniyle görevi bırakmak zorunda kaldılar. Mevcut kurulda ise VAR konusunda tecrübeli herhangi bir ismin olmaması büyük handikap doğurdu.

4 - Eğitimciler kafa karıştırdı

Pawel Gil ile Hugh Dallas farklı zamanlarda aynı konularda eğitim veriyorlar. Ama ifade tarzlarında farklılık var. Bazen de farklı fikirde olabiliyorlar. Buna bir de mevcut MHK’nin kendi değerlendirmeleri eklenince 3 farklı kaynaktan, 3 farklı yorum alan hakemler kafa karışıklığı yaşıyorlar.

5 - VAR'a motive olamadılar

Uzun zamandır VAR’da görev almayan hakemlerin VAR odasına çabuk motive olamadıklarına, iletişim ve standartta sorunlar yaşadıklarına şahit olduk.

6 - Atamalarda adaletsizlik

Deprem felaketi sonrası en üst iki ligde haftalık maç sayısı 14’e düştü. Hakemlerin maç frekansı düştü, dolayısıyla maç kondisyonları azaldı. Bir de buna atamalardaki adaletsiz dağılım eklenince; “mutlu bir azınlık”, “mutsuz bir çoğunluk” oluştu.

7 - 'Yapay zeka' çare olmadı

'Yapay zeka', atama tartışmalarına çare olmadı. Kamuoyundan önce hakemler bu atama yöntemine ikna olmadılar. 6 haftada 5 maça giden hakemin olduğu yerde, 6 haftada sıfır çeken hakemlerin varlığı huzursuzluk doğurdu"

YORUM YAZ