Oyunsuz hayat hayatsız oyun!
Garip bir futbol ikliminde yaşadığımız çoğumuzun malumu. Korona öncesi oyunun endüstriyel niteliklerine methiye düzenlerden epeydir çıt çıkmıyor. Tersine, çoğu pozisyon değiştirip insan/sağlık dengesinden söz eder hale geldi. Kesinlikle haklılar, sağlık her şeyin önündedir. Yalnız, bu talep her canlı için geçerli değil mi? Kapımıza ekmeği getiren, ekmeği o sıcakta pişiren, unu fırına taşıyan, un edip eleyen, tarlasındaki buğdaya, çavdara çocuğu gibi bakan için de geçerli değil mi sağlık? Menemendeki domatesi, yumurtayı üreten, içtiğimiz suyu kapımıza koyan, kapı önüne bıraktığımız çöpü alıp götüren, interneti kesintisiz sağlayan için de geçerli değil mi? Eczanelerde, hastanelerde çalışanlar... Çiftçiler, taksiciler, otobüs şoförleri ve daha niceleri için...
Haberin Devamı ›
Kibir kokusu yükseliyor
Yani... Spor sağlık arasında tanımlanan ilişkiden öncelikle kesif bir kibir kokusu yükseliyor. Sanki başka hayatlar yokmuş ya da daha az önemliymiş gibi. Beri yandan aynı zamanda oyunu önemsizleştirerek “Olmasa da olur” makamından da çalmaya çalışıyorlar. Ancak iş, tutulan takımın çıkarlarına gelip dayanınca yine çıkmaza giriyor!
Haberin Devamı ›
Yeni normaller gerekiyor...
Sorunu doğru tespit etmek gerek. Apaçık ki, yaşantımızı korona öncesi “normal”lerle sürdüremeyeceğiz. Hepimize yeni “normal”ler gerekiyor ve bu her alanda gerekiyor. Öncelik ihtiyaçlarda elbette ancak duygusal/kültürel ihtiyaçları da ihmal etmeden. Futbol bize sadece yaşam için ilham vermiyor yeni normalleri nasıl kuracağımız konusunda da yardım edecek. Ligler 12 Haziran’da başlar, başlamaz orasını bilemem. Lakin sanki başlayacakmış gibi protokoller yazmak, gelişmelere göre protokolleri revize etmek gerek. Bu sadece futbol için değil okul, iş, otobüs, minibüs, şezlong, restoran masası için de böyle... “Yeni normal”i hep birlikte kurmaya gayret ederken kurallara “uyucu” olduğumuz kadar kuralları “koyucu” olmaya da aday olmalıyız ki, bilim insanlarının bulgu ve önerileri doğrultusunda yeniyi bir an evvel inşa edebilelim.
Arızalardan arındırarak oynamak zorundayız
Problemi sadece para/ekonomi parametresine hapsederek yaklaşırsak sadece futbol değil yaşamdaki hiçbir sorunu çözemeyiz. Bilim insanları, korona mücadelesinde zafer tarihini belirleyemiyor. Onlar, “Tamam koronayı yendik” diyene kadar hareketsiz mi kalacağız? Yoksa... Onların önerilerine kulak asmayıp sokağa çıkarken, sadece kendimiz için değil başkaları için de işlerimizi yaparken, topun ardından koşarken, maçı izlerken, ramazan pidesi kuyruğuna girerken korona öncesi normallerle davranmayı sürdürürsek bilim insanları o zafere ulaşmakta çok gecikir. Futbol, yüzlerce bileşeni olan karmaşık bir ekonomik modele sahip. O model, sektörel olarak bir çok ekonomik dinamiği de harekete geçirir. Kapısına kilit vurmadan ama nu eski işleyişin arızalarından da arındırarak oynanmak zorundayız.
Bir başlangıç olsun isterim
Bu kısa yazıda bir çok nokta ister istemez eksik kaldı, tam açıklanamadı. Bir başlangıç olsun ve eleştirilere göre her bir noktayı ayrı ayrı tartışalım isterim ama “tartışalım isterim”! Bitirişi de, biraz tumturaklı kaçacak belki ama Hang-Georg Gadamer’den bir alıntıyla yapayım; “Oyunun insan yaşamında temel bir işlevi olduğu bilinmesi gereken ilk konudur, çünkü insan kültürü oyun unsuru olmadan düşünülemez.”