Geleceğe hazırlık

Abone OlGoogle News

Günlerdir ‘Solksjaer dokunuşu’ diye özetlenebilecek abartılı bir anlatı hakim Beşiktaş haberlerine. Oysa hayatta olduğu gibi futbolda da hiçbir şey bu tür keskin kısaltmalarla açıklanamaz. Burada da ilke şudur: Nicel birikimler nitel sıçramalara yol açar. Beşiktaş o birikim sürecini henüz başlatmadı bile denebilir. O nedenle dün akşam tribün uğultusu ile spiker coşkusunu kapatın sahada futbol adlı oyunun günümüzdeki gelişmiş uygulamalarına yakın çok az örneğe şahit olduk! Devre boyunca penaltı dışında neredeyse hiçbir şey olmadı ama her faulde ülkeye özgü, ‘Toplu itiraz mekanizmaları’ tüm gücüyle işledi. Hele bir faul tartışması vardı ki kameralar uzun süre 4. hakem çevresindeki bağırış çağırışı getirdi ekrana. Sonuç? İki dakikalık tartışmadan sonra kaleciye vurulan bir Beşiktaş serbest atışı! İkinci devre Beşiktaş’ın baskısıyla başlamışken atılabilecek bir iki gol de atılamayınca oyunun bir yerde dengeye geleceği beklenebilirdi. Ancak 60. dakikada Alex’in kart gördüğü faulün ardından o dar açıya kurulan barajın 5 kişilik oluşu ilginçti! Arda Kızıldağ’ın rahat bir kafa golü atmasında o eşleşmedeki sayısal durumu Ole Gunnar Solskjaer sanırım gözden geçirir.

Haberin Devamı

Başa sarabilir...

Haberin Devamı

Sakin kalan Antep düzenini bozmazken gelişigüzel hücumlarla sonuca gitmeye çalışan Beşiktaş, savunma dağınıklığına çözüm bulamayınca ikinci golü de yedi. Maç bitti ve ‘Neticeye dayalı övgü’ yaklaşımı bir mağlubiyet daha aldı! Lakin kendi ihtiyaçlarından çok diğerlerinin yapamadıklarından beslenen kültürü ‘Bilgi, çalışma, ilerleme’ paradigmasına ikna etmek imkansız değilse de çok zor. Beşiktaş bu sezonu geleceğe hazırlık olarak görebilir ve buna uygun çalışırsa doğru yola girer. Fakat sonuçlara bağlı olarak, ’Bununla da olmadı’ denirse başa sarmak kaçınılmazdır.

YORUM YAZ