Geri dönüşlerin takımı Real Madrid

Abone Ol Google News

Şampiyonlar Ligi’nde Chelsea karşısında elenme noktasına gelen ancak son anlarda harika bir geri dönüşe imza atan Real Madrid ayısını ligde Sevilla karşısında yapmayı başardı. Ligin bu sezon en az gol yiyen ve sahasında yenilgi yüzü görmemiş takımına karşı 2-0 geriden gelip 3-2 kazanmak Real Madrid’in bu sezon neden bu kadar başarılı olduklarını açıklıyor.

Haberin Devamı

İlk planı iyi bir Sevilla

Real Madrid her zamanki klasik 11’iyle sahada değildi. Casemiro’nun yokluğunda Kroos 6 numaraya geçerken, Camavinga da sol iç mevkiinde oynadı. Sol bekler Marcelo ve Mendy’nin eksikliği de Carvajal’in sol bekte görev yapmasıyla sonuçlandı. Maç başında oyun anlayışları itibariyle Sevilla’nın önce savunma güvenliğini sağlayan, daha sonrasında toplu oyunla hücumu düşünen anlayışı hakimdi. Hücum dörtlüsünde hem yaratıcı hem de atlet oyunculardan kurulu bir yapıyla çok daha tempolu oynamaya çalışan Sevilla, Real Madrid’in savunma bekleri arkasına ve yarım alanlara attığı uzun havadan toplarla etkili olmaya çalıştı ki Sevilla’nın ikinci golü bu şekilde geldi. Real Madrid ise her zamanki gibi Vinicius Jr. üzerinden oynamaya çalıştı. Maç başında oyuna bir türlü giremeyen Real Madrid, kendi seviyesinde yapılmaması gereken bir hatayla frikikte baraj bozup geriye düştü. Sonrasındaysa maçın ilk kırılma anı yaşandı. Camavinga’nın sarı kartı varken yaptığı faul sonrası ikinci sarısını görüp oyundan atılmazken, Sevilla’nın hareketli oyununun en önemli parçası olan Martial, aynı pozisyonda sakatlanıp oyundan çıktı. Oyuna giren Rafa Mir daha klasik bir 9 numara olduğundan Sevilla’nın üstüne gelmesi gereken Real Madrid’in arkada verdiği boşlukları değerlendirmesi gerekecek, tempolu oynaması gereken bir yapının oldukça yanlış bir parçası oldu. Zaten o dakikadan sonra oyun yapısı tamamen bozulan Sevilla, maç boyunca Real Madrid kalesinde çok fazla tehlike yaratamadı. Tehlike yaratamadıkça da Sevilla gibi iyi bir savunma takımı olsanız bile kalenizde golleri görmeyi engelleyemiyorsunuz.

Haberin Devamı

Real Madrid neden geriye düşüyor?

Real Madrid’in sağ öndeki Valverde tercihi bunun en büyük sebebi. Valverde’nin merkezileşmesiyle sahanın koca bir sağ bölgesini yoksayan oyun anlayışı, Real Madrid hücumunu dar alana sıkıştırarak en önemli silahları Vinicius Jr. ve Benzema üzerindeki markajın daha da yoğunlaşmasına sebep oluyor. İkinci yarılarda Rodrygo’nun oyuna girişleriyle hem oyunu daha geniş alana açarak savunma ilgisinin bir kısmını üzerine çekiyor hem de hücumda Benzema dışında gol atacak oyuncu eksikliğini gideriyor. Rodrygo’nun oyuna girdiği ilk dakikalarda bile oyunun içinde olması ve savunmanın daha onun gelişine adapte olamaması sayesinde hem Chelsea maçında hem Sevilla maçında oyuna girer girmez gollerini attı. Aslında bu durum Ancelotti’nin Valverde’li asimetrik 4-4-2’sinden vazgeçerek klasik 4-3-3’le sahaya çıkması gerektiğini net bir şekilde gösteriyor.

Sevilla karşısında nasıl geri dönüldü?

Yukarıda açıkladığım gibi Martial’ın oyundan çıkışı, Sevilla’nın oyun yapısını büyük oranda bozdu. İleri çıkışları oldukça sorunlu hale getiren yapıda top taşımak büyük bir sorun haline geldi. Topu ileri taşıyamadıkça savunma çizgisini daha da geriye çekerek iyice geriye yaslanan Sevilla, ikinci yarıda çok daha etkili olabilecek ve top taşıyabilecek Gomez’i kenara aldı. Yedikleri ilk golün ardından iyice panikleyen Sevilla savunması, ribauntları toplamakta da driplingle kendi yarı sahasını geçmekte de zorlandı. Zorlandıkça da Lopetegui bu sorunu çözmek için değil, savunmasına daha iyi yaslanmak için hamleler yaptı. Real Madrid karşısında tamamen baskı altına alınmayı tercih etmek bu anlamda oldukça büyük bir hata oldu. Ribauntları toplayamamanın da topla çıkamamanın da cezasını Nacho’nun attığı golde çektiler. Aslında Sevilla kendi toplu oyun anlayışından feragat ettiği ölçüde geriye düştü. Bu anlamda topla oynama yüzdelerinin Real Madrid gibi top kontrolüne dayalı bir oyun oynamayan bir takım karşısında ikinci yarıda % 37’lere kadar düşmesi, oyunlarının neden bu kadar geriye gittiğini anlatıyor. İlk planlar itibariyle Lopetegui’nin Sevilla’sı, yorgun görünen Real Madrid’e karşı büyük üstünlük sağlasa da süre ilerledikçe iki takımın hem oyun anlayışı değişimleriyle hem de oyuna yapılan müdahalelerle ibre sürekli Real Madrid’e döndü.

Haberin Devamı
YORUM YAZ