Schuster daha yolun yarısında
Haberin Devamı ›
Sonunda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim. Bu yaylım ateşi Beşiktaş’a hiçbir şey kazandırmayacak. Çünkü sunulan gerekçelerde anormal bir haksızlığa uğramışlığın akla yatkın delilleri yok. Ne var ki bu durumdan son derece kazançlı çıkan biri var; o da Schuster. En azından önümüzdeki sezon başı da, koltuğu sağlam. Beşiktaş Yönetimi’nin en istikrarlı eylemlerinin başında gelen ‘teknik direktör postalama’ işinden Alman hoca yırttı.
İstatistikler bugünkü Beşiktaş’ı, son 30 yılın ligdeki en kötüsü olarak gösteriyor. Oysa Schuster’in potansiyelde Beşiktaş’la yitirecekleri henüz bitmiş değil. İki gün sonra Avrupa Arenası’nda önemli bir Dinamo Kiev sınavı var. Kartal’ın Avrupa Kupaları’na veda etme olasılığı bu futbolla az değil. Hadi bunu geçtik, üzerine bir de sezon sonundaki sıralamadaki yeri. Siyah-Beyazlı ekip Avrupa’ya çıkma şansını kaybederse ne olacak? Daha Ziraat Türkiye Kupası var diyeceksiniz. Peki o garanti mi? Yani Schuster yitirileceklerin daha yarısına bile ulaşamadı. Peki Beşiktaş bu hedeflerin tümünden mahrum kalırsa, Schuster nasıl göreve devam edecek? Basit... Beşiktaş Yönetimi’nin federasyona açtığı savaş yüzünden.
Ligde oynadığı 21 maçın yarısını bile kazanamamış Kartal. Ama yönetim, 7 mağlubiyetin hiçbirinde hakem mağduriyetine uğramadığı halde Schuster ve oyuncuları sütten çıkmış ak kaşık, tek günah keçisi de federasyonu ilan etmişse, Schuster’i kovamaz. Kovarsa, Mahmut Özgener demokratlığa terfi eder. Kovarsa, Oğuz Sarvan’ın Beşiktaş’a değil, Beşiktaş’ın Oğuz Sarvan’a özür borçlu olduğu ortaya çıkar. Hatta Schuster kovulursa, şimdi Avrupa’nın övgüyle konuştuğu Beşiktaş, bu kez aynı Avrupa’nın tiye alacağı Beşiktaş’a dönüşür.