Çok ucuzca
Haberin Devamı ›
Maç içinde eline geçirdiği büyük avantajları bu kadar mı kötü kullanır bir takım? Fenerbahçe maçında oyunu ve skoru lehine çevirdikten sonra, Ferrari’nin ucuz hareketi bir çuval inciri berbat etmişti. Trabzon maçında da Beşiktaş’ın başına gelenler hemen hemen Fenerbahçe maçının benzeriydi. Maç, Siyah-Beyazlılar’a döndükten sonra önemli bir avantajı daha har vurup harman savurdu Kartal. Sivok’un sorumsuzluğu da affedilir cinsten değil elbette. Ancak esas sorun Schuster’in disiplin anlayışında galiba. Bu kadar kırmızı kartlar bu denli ucuz mu olmalı?
Trabzon eksilmemişken, hatta oyunda gol yokken, futbol aslında daha hareketliydi. Karşılıklı ataklar, formsuz forvetleri son vuruş engeline takıyordu. Yenen gollere de bakalım. Hatta kaçan pozisyonları da buna ekleyelim. Hepsinin altında basit savunma hataları var. Schuster, Trabzon eksildikten sonra ikinci 45’e Nobre’yi dahil ederek, artı bir santrforla daha yüklenmek istedi. Ama Fernandes’in çıkışı orta alanı etkiledi. Trabzon, yediği gol de dahil 10 kişi kalmanın sıkıntısını pek çekmedi. Beşiktaş ise 10 kişi kaldıktan sonra yapılmış olan değişikliğin etkisiyle orta alan ve savunmada bocaladı.
Bobo sadece golde vardı. Onun dışında onlarca top ezdi. Simao da sıradan bir oyuncu kimliğindeydi dün gece. Bu sebeple de Beşiktaş ataklarının sınırları ceza alanı önüne kadar uzayabildi. Dün geceki karşılaşmanın Fenerbahçe maçını anımsatan bir diğer unsuru; yine kötü bir hakem yönetimiydi. Kart standardındaki tutarsızlıklar çok göze çarptı. Burak Yılmaz en çok tartışılacak pozisyonda Rüştü’den küçük bir darbe yedi ama düşüş şekline hakem inanmadı. Bunda da onun bu pozisyonlardaki mimliliği rol oynadı. Yoksa Beşiktaş 9 kişi kalıp, daha farklı bir mağlubiyetle de sahadan ayrılabilirdi.