Kim daha güçlü
Haberin Devamı ›
1 numaralar ile forvet arkası orta alan futbolcularının öne çıkacağı bir hücadele izleyeceğiz Cordoba: Eldiven sahibi olarak bilge bir kaleci gibi dursa da, Beşiktaş’ta hiç bir zaman maç kurtaran yönüyle öne çıkmadı. Hata katsayısı, Mondragon’a göre fazla. Mondragon: Galatasaray’da forma giydiğinden bu yana takımının en güvenilir isimlerinden biri. Güçlü konsantrasyonu ve her maçı yaşayarak oynaması en büyük avantajı. Ali Tandoğan: Kartal’ın takım halinde yükselen formuna oyuncu bazında ilk adapte olanlardan. Kuvvetliyken dürüst oynuyor ve hücuma katkısı da hissediliyor. Aksi halde kendini atma sevdasına kapılırsa, çok zaman oyun gücünü zayıflatıyor. Zenit karşısındaki performansı standardı olmalı. Cihan: Minimum 2, maksimum 2.5 yıldızlık bir oyun standardı ile Galatasaray kadrosunda yokluktan yaratılan bir oyuncu. Üstüne fazla gidildiğinde oyundan düşüyor. Beşiktaş sol ağırlıklı akınlara daha öncelik vermeli. Adem: Fizik olarak iyi olduğunda ilk 11 için Beşiktaş’ta her zaman forma giyer. Zinde olup olmadığı, hücuma çıkış sayısında gizli. En büyük avantajı, önüne Üzülmez’in monte edilişi. Orhan Ak: Cihan’a oranla sol kanat savunuculuğu daha dengeli ve bilgili. Hücuma katılımlarını da Beşiktaş gözardı etmemeli. Mustafa Doğan: Engin tecrübesine rağmen zaman zaman bocalıyor. Yine de kesici olarak formda isimlerden ve görev anlayışı fazlalığı ile takıma yararlı. Yalçın: Formasıyla yeni tanışmış olması dezavantajı. Beşiktaş’ın santrforsuz oluşu ise avantajı. Yine de Galatasaray’da top oynamanın kendisi için ne kadar önemli olduğunun bilincinde. İbrahim Toraman: Yakın markajdaki güçlülüğü ve hamle zamanlaması ile avantajlarını öne çıkarabiliyor. Sanırım Ümit Karan’ın yakın takipçisi olacak. Mustafa ile uyumu son üç maça baktığımızda iyi sayılır. Song: O da Galatasaray’ın istikrar abidelerinden. Beşiktaş karşısına ezberlediği partneri Tomas’tan yoksun çıkacak. Savunmanın tüm yükünü bir anlamda tek başına kontrol etmek durumunda. Okan: Beşiktaş’ın oyununa dinamizm ve agresiflik katan baştaki oyunculardan. Onun liderliğindeki pres anlayışı her zaman Beşiktaş’ı olumlu etkiliyor. Kendisi açısından dramatik bir maç. Eski takımına karşı eski stadında oynayacak. Seyirciden etkilenmezse Beşiktaş’ın önemli silahlarından olacak. Ayhan: Takıma girmesiyle Saidou’yu ve savunmayı rahatlattı. Beşiktaş onun varlığı ile orta alanda çok rahat hareket edemeyebilir. Çağdaş: Yeni oynadığı bölgedeki performansıyla rakibin yüksek toplarında savunmasını rahatlattı. Alt kimliği stoper olmasına karşın 2. bölgedeki oyun kuruculukta da pek sırıtmadı. Sakin oynamayı becerirse yararlı olacaktır. Saidou: Cim Bom’da takımsal zincirin en önemli halkası. Beşiktaş’ın olgunlaşmamış orta alandaki pas trafiğinde takımı adına direksiyon hakimiyetini ele geçirir. Beşiktaş orta alanından en azından birisi onun üstüne yakın oynamalı. İbrahim Üzülmez: Galatasaray gibi daha çok kanatlardan yüklenen rakiplere karşı Tigana’nın kullanmak istediği bir isim. Top kullanmada beceri eksiği olsa da çabukluğu ve dayanıklılığı ile Galatasaray’ın kenarlardaki aktif oyun planında sanırım kilitleyici olacak. İliç: Tekniği güçlü, zarif bir futbolcu, ama rakibin baskılı orta alan kıskacında pasif kalıyor. Yine de savunma arkasına sarkan koşuları ile tehlike için diğer isimlere odaklanmış Beşiktaş defansını şaşırtabilir. Sergen: Bir devrelik kondisyonuna rağmen Zenit maçındaki gibi gününde olursa, Galatasaray orta alanının alacağı önlemlere rağmen zorlanacağı kesin. Her koşulda şunu kabul etmemiz gerekir ki, Sergen sahada olduğu zaman takım arkadaşlarının psikolojisi de daha pozitif seyrediyor. Sabri: Hareketli bir kanat oyuncusu olabilir. Oynadığından Galatasaray’ın taşıyıcı rolünü üstleniyor. Dezavantajı İbrahim Üzülmez ile Adem’in ikili sıkıştırmaları içinde kalacak olması. İbrahim Akın: Beşiktaş’ta şu an beklentileri en yüksek olan oyuncu pozisyonunda. Rakipleri bugüne dek kendisine fazla önlem almadı. Bu maçta kontrol altında tutulduğundaki performansı test edilecek. Tabii yine tronik hastalığı aşırı bireyselliğe soyunmazsa. Ümit Karan: Gerets’in son haftalarda formasından uzak bırakmasından sonra formu da inişe geçti. Beşiktaş maçında Toraman’ın ya da Mustafa’nın yakın kontrolünde olacak. Ancak hocasına, kendisini bir kez daha kanıtlaması gerektiğine inanıyor. Oyununu da bu yöndeki hırsıyla buluşturmaya çabalayacak. Ahmed Hassan: Çabukluğu ve fırsatçılığı, Yalçın-Song ikilisi arasında iş çıkartabilir. Yalnız oyunda sürekli zoru ve fazlasını yapmaya zorunlu hissediyor kendini. Bu sefer de çok bireyselleşiyor ve takıma zarar veriyor. Kleberson: Sergen de hazır olacağına göre Tigana’nın onu kullanıp kullanmayacağı belli değil. Tigana orta üçlüyü bozarsa bu hatalı olur. Ya ikinci yarıda ya da Sergen-Kleberson ikilisi ilk onbirde, İbrahim Akın tek forvetmiş gibi oynaması halinde yarar sağlayabilir. Necati: Fizik olarak düşüşte. Topla buluşmasında başladığı işi gerektiği gibi bitiremiyor. Üstelik oyuna istediği gibi başlayamadığında da çabuk sinirleniyor. Beşiktaş karşısında onun da güncel psikolojisi önem kazanacak. Takım kıyaslamasını yapalım son paragrafta da... Beşiktaş, Tigana’nın yeni düzeniyle savunma ve orta alanında sorunlarını bir nebze de olsa gidermiş durumda. Sorunu forvetsizlik. Hücumda oluşturabileceği alternatif zenginliği yakalaması için ise Akın ve Sergen’in becerilerine bağımlı kalacak. Sonuçta anormal yanlışlara soyunmazsa, Galatasaray’da Tomas’ın yokluğu handikap olmayacak. Sakatlığı sözkonusu olan Ergün oynamazsa, bu Beşiktaş için avantaj. Tigana ile olumlu bir hava yakalamış olsa da, Kartal henüz deneme sürecinde. Galatasaray’ın oturmuş yapısı daha önde. Kaleciler ile forvet arkası orta alan oyuncularının öne çıkabileceği bir maç izleyeceğiz sanki. Tigana’nın henüz beceremediği iş, ikinci yarıdaki değişikliklerindeki oyuncu tercihleri. Pancu ve Youla istim üstünde olsaydı, Kartal’ın kozları da daha güçlü seyredebilirdi.