Beşiktaş, şampiyonluk yarışında çoktan havlu atmış olsa da büyük resmin içinde hala var olduğunu dün akşam gösterdi.
Beşiktaş’ın ilk planı Rashica ile Eren - Abdülkerim tarafını yıpratmaktı.
Beşiktaş, Dolmabahçe’de Galatasaray’ı yenerek hem rakibinin namağlup durumuna son verdi hem de zirve yarışını yeniden alevlendirdi.
Yok canım, Yasin Kol’dan söz etmiyorum. Galatasaray’ın kol çıkardığını anlatmak istiyorum.
Trabzonspor tribünlerini en iyi tanıyanlardan biridir Fatih Tekke. Yüksek teveccühle geldiği kulüpte gördüğü ilgi, kimseye nasip olmayacak boyutta...
33. dakikada Muçi, Frankovski’nin müdahalesiyle yerde kalınca hakem Galatasaraylı oyuncuya sarı kartını gösterdi. Sarı kartın kabul göreceği bir pozisyondu. 81. dakikada Barış Alper’in Masuaku’nun ayağına bastığı pozisyonda Barış’ın ikinci sarıyı görmesi gerekirdi.
Galatasaray, her ne kadar sahada 10 kişi gibi oynuyor gözükse de, Sara ve Yunus’un etkisizliğini eklerseniz, aslında 8 oyuncu ile mücadele ettiğini söyleyebiliriz. İşte Okan Buruk, 2. golü yiyene kadar bu zaafı göremedi.
Beşiktaş derbi kaybetmiyor. Trabzonspor ve Fenerbahçe’yi puansız gönderen Kartal, lider Galatasaray’a da aynı tarifeyi uyguladı
Galatasaray’ın gol dışında ciddi işler yapamadığı, 75 milyon Euroluk Victor Osimhen’i bulamadığı maçta Beşiktaş bir oyuncu fazla olmanın avantajını topu sahada güvenle gezdirerek doğru kullandı. Gerçi son bölümde anlamsızca kendi alanlarına büzüştülerse de maçı öyle ya da böyle kazanmayı becerdiler.
Milli ara öncesi Rangers'a elenmenin şokunu yaşarken bir de Samsunspor'a karşı alınan beraberlik sonrası Fenerbahçe şampiyonluk yarışında büyük yara aldı.
Tuhaf, hastalıklı bir kültür ele geçirmiş durumda ülke futbolunu! Maçın henüz başında çıktıkları hücumda takımının faule maruz kaldığını düşünen Bodrum FK stoperi Musah Mohammed ceza sahası köşesinde Anderson Talisca ’ya öyle bir faul yaptı ki, hem sarı kart gördü hem o serbest vuruş Fenerbahçe golünü getirdi. Göz göre göre yedikleri golde bile faul olduğu iddiasıyla epey itiraz ettiler.
Fenerbahçe'de Mourinho’nun Bodrum FK deplasmanında sahaya sürdüğü 11 belki de sezonun en hakkaniyetli tercihiydi.
Bodrum FK yeni teknik adamı Morais geldikten sonra hiç gol yememiş ve ligde büyük bir çıkış yakalamıştı. Böyle olunca maça ilgimiz biraz daha artmıştı. Fenerbahçe'de Mourinho yorgun argın dinlememiş Amrabat ve En Nesyri’yi sahaya sürmüş, ağır toplar Dzeko ve Tadiç’i kulübeye çekmişti.
Milli aradan sonra Fenerbahçe, bana göre dünyanın en güzel ilçesine misafir oldu. Gelelim Bodrum FK maçında 90 dakikanın anlatımına...
Bodrum FK - Fenerbahçe maçı hakem açısından oldukça rahat bir maç oldu. Fenerbahçe’nin skoru erken yakalaması ve oyuncuların birbirlerine karşı saygılı oynaması maçı rahatlatan ana unsurdu.