45 dakikalık maç

Bodrumspor yeni teknik adamı Morais geldikten sonra hiç gol yememiş ve ligde büyük bir çıkış yakalamıştı. Böyle olunca maça ilgimiz biraz daha artmıştı. Mourinho yorgun argın dinlememiş Amrabat ve En Nesyri’yi sahaya sürmüş, ağır toplar Dzeko ve Tadiç’i kulübeye çekmişti.

Formda İsmail Yüksek yine formayı kapamamıştı. Maç başladı, ev sahibi kendi sahasına çakıldı. Akılları sıra iyi defans yapıp, ani atak kovalayacaklardı. Kalede ilk defa lig maçına çıkan genç Rüzgar’ın oluşu, ev sahibini tedirgin ediyordu. İlk 5 dakika dolarken Fenerbahçe kale önünde kafa ile voleybol oynarcasına Skriniar ile öne geçti. Golden sonra ev sahibi uyanmadı, Fenerbahçe de yan pas sevdasına düşünce tempo düştü. Bodrumspor ilk atağında şansa bir penaltı buldu ve beraberliği yakaladı. Yakaladı ama, maçı döndürmeye, puan almaya ne gücü ne inancı vardı. Amatör takım görüntüsüyle Fenerbahçe’den puan almak zordu. Nitekim Fenerbahçe’nin biraz kıpırdanması, arka arkaya golleri getirdi ve hepimiz için maçın heyecanı 45 dakikada bitti. İlk yarının Fenerbahçe adına öne çıkan isimlerinin başında şüphesiz Oğuz Aydın geliyordu. Penaltıdan olsa da Talisca attığı golle keyifleniyordu. Devre 1-4 bitince Mourinho hamle yapar dedik, yapmadı.

Skor havaya sokmasın

Sahadaki yorgunlara rağmen hamleleri son 20 dakikada yaptı. Dzeko, Tadiç ve Maximin tercihleri bize pek doğru gelmedi. Takımın baskı gücü azaldı, orta saha düştü, rakip pozisyonlar bulmaya başladı. Morais’e de sormak lazım: Fredy, Bardhi’yi Ajeti’yi kulübede 46 dakika niye beklettin? Sonuç şu: 4-2’lik skor Fenerbahçe’yi havaya sokmasın. Çünkü sahadaki görüntü çok iç açıcı değil. NOT: Devre 4-1 bitmiş. Cenk Tosun’un oynaması için şartlar ne olmalı? Hem de yorgun En Nesyri sahadayken.