Bu takım bana göre Galatasaray maçına kadar puan kaybetmez. 6 puan fark kapanır mı derseniz, O da Galatasaray’a bağlı derim...
Futbolcular bu maçta yoruldu mu bilemem ama ben bu maçı izlerken ciddi anlamda yoruldum, işte onu biliyorum!
Hakemler açısından oldukça rahat bir maç oldu.
Fenerbahçe sezonun kötü ilk yarılarından birini oynadıktan sonra öyle bir dönüş yaptı ki, müthiş bir ikinci yarı çıkardı.
Lig yarışının kızıştığı haftalara girilirken, rakip İzmir devi Göztepe’ydi.
Norveçli, kenarda ‘Buz Adam’ görüntüsü verdi. Antalyaspor, Emre hoca ile evinde çıktığı ilk maçta 1 puanı geri çevirmedi.
Beşiktaş, Antalya’da beklentinin altında bir oyunla bir puana razı oldu.
Maçın hakemi Oğuzhan Çakır, faul ve kart hatalarıyla dolu bir maç yönetti.
Fenerbahçe koca ilk yarıda sadece 45 artının son anlarında kalesinde tehlike yarattı yada yaratabildi Göztepe'nin. Yani sadece tek şut çekebildi rakip kaleye Kadıköy'de dolu tribünler önünde sarı lacivertliler ilk yarıda.
Ligin ortalama takımlarından biri olan Konyaspor karşısında sıradan bir lig müsabakasına çıkan Galatasaray açısından bu maçın hayati önem taşıyan bir karşılaşma olmasının bariz sebepleri vardı.
Fenerbahçe, ligin flaş takımı Göztepe karşısında en zor 90 dakikalarından birine çıkacak. Beraberliği aklına bile getirmeyecek Sarı-Lacivertliler, her şeye rağmen bu kritik düelloda galibiyete bir adım daha yakın taraf.
Galatasaray için Osimhen’in girişimci ruhu kurtarıcı oldu.
Galatasaray, puan kaybı yaşaması halinde psikolojik olarak bunalıma girebileceği bir maçta gol yemeden kazanmayı başardı. Gol yemediğinin altını çizmek lazım çünkü Galatasaray taraftarları gol yemeden kazanmaya hasret kalmıştı.
Ligimizin 1 numaralı ismi Halil Umut Meler, bir türlü performansını yükseltemiyor.
Okan Buruk ilk yarıdaki tempo ve oyunla bu maçın böyle sürmeyeceğini anlamış olacak ki takımını fabrika ayarlarına geri döndürdü.