Fenerbahçe'de Youssef En-Nesyri'nin şampiyonluk inancı tam! Galatasaray'ı yakalayacağız!

Fenerbahçe’de performansı her maçta bir kat daha yukarı çıkan Youssef En-Nesyri, yeni yıla da gollerle başladı. Henüz 5. dakikada topu direkten dönen En-Nesyri, 17’de Dzeko’nun pasında topu ağlarla buluşturdu. 45+5’te ise Kostic’in soldan ortasında yaşanan karambolde savunmanın hatasını iyi değerlendiren En Nesyri, bu sezon kafayla 5. kez (Başakşehir’den Piatek ile birlikte en çok kafa golü atan isim) ligde fileleri salladı.

Kasım 2019’da Leganes formasıyla üst üste 3 lig karşılaşmasındaki gol serisini tekrarlayan Faslı forvet, son 13 resmi maçının 12’sinde skor (10 gol, 3 asist) katkısı verdi.

Son dönemin formda ismi, TV 100'e konuştu ve gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Faslı golcünün açıklamalarından öne çıkan bölümler şu şekilde:

Yükselen form grafiğine dair konuşan Faslı forvet, "Son haftalarda çok sıkı şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. Takım olarak birlik halinde çalıştık ve maçlara iyi hazırlandık, maçlara iyi hazırlandığınızda da maçları kazanıyorsunuz. Bu bir ekip çalışması. Takımıma gol katkısında yardım edebildiğim için çok gururluyum. Onlar olmadan gol atamam o yüzden takım arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" dedi.

Bireysel performansına dair soruya Youssef En-Nesyri, "İlk geldiğimde de çalışmalarımı en iyi şekilde sürdürüyordum ama golle tanışamamıştım. Gollerde de zaten bir tane atınca gerisi geliyor" cevabını verdi.

Forvetlerin üstündeki baskıya değinen Faslı forvet, "Forvetler attıkları gollerle değerlendirilir, gol atan bir forvetsen en iyi forvetsin ama atamıyorsan değilsin. İnsanlar önce forvetten gol atmasını bekler ama benim için öncelik bu değil, takıma yardım etmek. Her maç gol atamayacağımı biliyorum ama en azından benim için ilk sırada gelen şey takıma yardım edebilmek çünkü günün sonunda takım kazanıyor" şeklinde konuştu.

LaLiga ve Süper Lig arasındaki farklara dair Youssef En-Nesyri, "La Liga'da 10 sene geçirdim, orada oynanan her maç zor. Türkiye’de çok iyi diyebileceğimiz 3-4 takım var. Bu takımlar, tüm maçlarını kazanabilecek güçte takımlar. Bazı takımlar sıralamada iyi bir yerde olmasalar da evlerinde oynadığı maçlarda çok iyi bir oyun sergileyebiliyorlar. Temel fark olarak bunu söyleyebilirim" dedi.

Türkiye'deki savunmacılara dair soruya Faslı forvet, "Her takımda iyi stoperler var, takım halinde iyi savunma yapan takımlar var ama LaLiga'da daha iyi baskı yapıyor stoperler, daha iyi markaj yapıyorlar. Burada zaman zaman savunma oyuncuları, forvet oyuncusunu daha rahat bırakıyor diyebilirim" cevabını verdi.

Jose Mourinho ile ilk olarak ne zaman görüştüğüne dair Youssef En Nesyri, "Mourinho çok büyük bir teknik direktör. Çalışmaları çok iyi, ekibi çok iyi ve kuvvetli, oyunculara çok yardım ediyorlar. Biz de onlara yardım etmek için buradayız. Kendisiyle ilgili beni şaşırtan bir şey olmadı ama onunla burada çalışmak çok hoşuma gidiyor. Gelmeden önce, bana kulübün ne kadar büyük olduğunu, şehrin ne kadar güzel olduğunu ve mutlaka gelmem gerektiğini söylemişti. Bana ‘birbirimize yardım edeceğiz’ demişti. Ben de ona yardım etmek için buraya geldim ve onun için her şeyi vermek istiyorum" açıklamasını yaptı.

Fenerbahçe'ye transferinde Mario Branco'nun etkisi olduğunu belirten tecrübeli forvet, "Jose Mourinho ve Mario Branco ile yaptığım görüşmelerin önemi oldu. Buraya mutlaka gelmem gerektiğini söylediler. Aynı zamanda başkanımızla da konuştum. Kulüp buraya gelebilmem için her şeyi yaptı, ben de buraya geldim. Umarım bunun karşılığını en iyi şekilde veririm ve elimden geleni yapıp her zaman başım dik şekilde burada olurum" dedi.

Amrabat'ın performansına dair Youssef En-Nesyri, "Amrabat çok iyi ve bizler için önemli bir futbolcu. Orta sahada muhakkak fark yaratıyor ama Fenerbahçe, isimlerden bağımsız olarak her zaman iyi oynayan, güçlü oynayan ve kazanmak için oynayan bir takım. Amrabat olsun ya da olmasın, ben olayım ya da olmayayım hiç fark etmez. Fenerbahçe her zaman güçlü oyununu sergilemeye devam eder" şeklinde konuştu.

Hiçbir zaman pes etmeyeceklerini belirten Faslı forvet, "İyi çalışıyoruz, konsantrasyonumuz yüksek. Taraftarı mutlu edebilmek ve maçları kazanmak için saha içinde her şeyimizi vereceğiz. Hiçbir zaman pes etmeden yolumuza devam edeceğiz. Rakibimiz de puan kaybedecektir, önemli olan kendi maçlarımıza odaklanıp kazanmak. İnşallah şampiyon olarak bitireceğiz" ifadelerini kullandı.

Beşiktaş ve Bilbao maçlarındaki mağlubiyetlerden sonra taraftarın tepkisine dair soruya Youssef En-Nesyri, "Dünya üzerindeki her takım 2 maç üst üste kaybedebilir. Manchester cıty, dünyanın en güçlü takımlarından ama onlar da üst üste 6-7 maç kazanamadılar. 2 maç kaybedebilirsiniz ama ondan daha fazlasını kaybetmemeniz, pes etmemeniz gerekiyor. Biz pes etmedik, üst üste 2 maç kaybetmiştik ama 3. maçımızı kazandık. Bundan sonra da kazanarak devam etmek istiyoruz" cevabını verdi.

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin rakipleriyle aralarını açıp açmadığına dair konuşan Youssef En-Nesyri şu sözleri dile getirdi:

"Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil, her takım şampiyonluk için savaşabilir. Şu an bakınca evet bu iki takım arasında geçiyor gibi görünüyor ama aşağıdan bir takımın gelip gelemeyeceğini bilemezsiniz. Zirveye ne kadar yaklaşırlarsa sonraki maçlarında daha çok savaşırlar. Bizim yapmamız gereken savaşmak ve kendi maçlarımızı kazanmak. Biz de bunu yapacağız ve inanıyoruz ki Galatasaray’ı yakalayacağız."

Jose Mourinho ve yönetimin hakemlere dair tepkilerine dair Youssef En-Nesyri, "Diğer liglerle kıyasladığımda hakem performanslarında bir fark olduğunu düşünüyorum. Bu şikayetlerin de normal olduğunu düşünüyorum. Avrupa ligi veya şampiyonlar ligi maçı izlediğinizde farkı görebiliyorsunuz, aynı değil. Türkiye’de penaltıların çok kolay çalındığını düşünüyorum. Bu durum sadece Mourinho’nun değil kimsenin hoşuna gitmez. Herkesin hakemler hakkında konuşmasının doğru ve haklı olduğunu düşünüyorum" dedi.

"Galatasaray maçlarını takip ediyor musun" sorusuna Youssef En-Nesyri, "Rakiplerimizin maçlarını izlemiyorum, kendi maçlarımızı izliyorum. Özellikle kendimi izlemeye çalışıyorum, kendim neleri daha iyi yapabilirim ve takım olarak neleri daha iyi yapabiliriz diye. Ancak çok büyük bir maç olursa ya da kendi ülkemden bir maç olursa izliyorum. Rakiplerimizin maçlarını izlemek hoşuma gitmiyor, hoşuma giden şey kendi oyunumu izlemek ve çalışmalarımı ona göre sürdürmek" cevabını verdi.

Gol sevincine dair konuşan Youssef En-Nesyri, "O gol sevincini yapalı yaklaşık 4-5 yıl geçti. Yeğenim için yaptığım bir sevinçti o" dedi.

Son olarak ülkesinde yaptığı yardımların hatırlatılması sonrası Youssef En-Nesyri, "İnsanlara her zaman yardım etmeye çalışıyorum ancak dile getirmek hoşuma gitmiyor. Bunun benim ve yardım ettiğim insanlar arasında kalmasını istiyorum. Sosyal medyada paylaşmayı sevmiyorum" yorumunda bulundu.