Beşiktaş'ın şok Lugano yenilgisi sonrası olay sözler! 'Olacak iş değil! Rezil bir sonuç daha'
06 Ekim 2023, Cuma 08:06
Güncelleme Tarihi:
UEFA Avrupa Konferans Ligi D Grubu 'nda Beşiktaş, sahasında 2-0 öne geçtiği maçta Lugano’ya 3-2 mağlup oldu. Bu yenilgiyle birlikte Kara Kartal'ın Avrupa’daki serisi de sona erdi. Yenilgiyle birlikte Beşiktaş taraftarı çileden çıkarken, maçtan sonra tribünleri terk etmedi. Fanatik yazarları da Siyah-beyazlıların, bu şok yenilgisini köşe yazılarında değerlendirdi.
Beşiktaş, UEFA Konferans Ligi D Grubu 2. hafta maçında Lugano'yu konuk etti. İlk maçında Club Brugge ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş, mutlak favori olarak çıktığı Lugano karşısında büyük bir şok yaşadı.
İLK YARIYI ÖNDE KAPATTIK
Maçın 38. dakikasında Vincent Aboubakar ile öne geçen Siyah Beyazlılar, ilk 45 dakikayı önde tamamladı.
ROSİER KIRMIZI GÖRDÜ
Kartal'ın Fransız sağ beki Valentin Rosier, karşılaşmanın 61. dakikasında ikinci sarıdan kırmızı kart ile oyundan ihraç edildi.
SON DAKİKALAR KABUSA DÖNDÜ
81. dakikada Ignacio Aliseda, 86. dakikada Shkelqim Vladi'yı durduramayan temsilcimiz, 90. dakikada Eric Bailly'nin kendi kalesine attığı golle sahadan 3-2 mağlup ayrıldı. Son dakikalara 2-0 önde girdiği maçı 3-2 kaybeden Beşiktaş'ta futbolcular, 90 dakikanın sona ermesiyle büyük üzüntü yaşadı.
TARAFTAR MAÇTAN SONRA TRİBÜNDEN AYRILMADI
Beşiktaş tribünleri, alınan mağlubiyet sonrası Başkan Ahmet Nur Çebi ve yönetimine tepki göstererek istifaya davet etti. Adeta yıkılan Siyah-Beyazlı taraftarlar, karşılaşmanın sona ermesi ile birlikte stadyumdaki yerlerini terk etmeyerek, tepki göstermeye devam etti.
İBRAHİM ÜZÜLMEZ İKNA ETTİ
Beşiktaş-Lugano maçını arkadaşının locasından takip eden Siyah Beyazlı ekibin efsane isimlerinden İbrahim Üzülmez, stadyumu terk etmeyen ve takımın sahaya çıkmasını isteyerek futbolculara ve yönetime tepki gösteren taraftarlarla konuştu. Beşiktaş'a gönül veren futbolseverleri yaptığı konuşmanın ardından ikna eden Üzülmez, taraftarların stadyumdan ayrılmalarına vesile oldu.
Fanatik yazarları, Beşiktaş'ın Lugano'ya şok bir yenilgi aldığı maçı köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar...
DİKİŞ TUTMUYOR, GERİLİM ÇOK FENA - ALİ ECE
Daha maç başlamadan “Yönetim istifa!” tezahüratları başladı. Yönetim aylar önce taraftarla empati kurup iletişime geçmeli, biriken memnuniyetsizliği “Sosyal medya trolleri” diye geçiştirmemeliydi. Tribüne gelen hiç kimse troll mroll değildir, sadece Beşiktaşlıdır. Tepkiler ve tezahüratlar, iki en ezeli rakibe oranla yeteri kadar iyi kurulamayan kadro kaynaklı. Ondan öncesinde zaten mevcut yönetimin, TFF başkanının Anti-Beşiktaş Partisi genel başkanıymış gibi sergilediği tutum ve davranışlara karşı gerekli tavrı almamış olması da haklı bir tepki biriktirmişti. O da bu maçta tribünlerden tezahür etti. Bu maçın ilki ise tribünlerin ilk kez Şenol Güneş’in performansını sorgulayan tezahürat yapması oldu. Yönetim-teknik heyet-taraftar üçgenindeki gerilimi anlık azaltan ise önce Ghezzal’ın şutu sonra da Ghezzal asistinde Aboubakar’ın uçan kafa golü oldu. İkinci yarıda top yine kuantum santrfora geldi, Emek Ege ve Ilgaz Çınar’a “Gol olur” dedim, oldu! Dewe Pankart’ın yaptığı DJ Aboubakar pankartı kadar güzel bir andı
REZİL BİR SONUÇ
Beşiktaş taraftarının moralinin düzelmesi, yönetimle arasındaki gerginliğin bir nebze olsun azalması için bu tip güzel anların daha çok olması lazımdı. Ancak Rosier bunu farkında değildi, ilk sarısı zaten tamamen sorumsuzluk, ikincisinde karar tartışılır olsa bile sarısı varken o riske girmesi de ekstra sorumsuzluk. Tam statta gerilim azalmış, takım ve taraftar havaya girmişken olacak iş değil! Beşiktaş, Aboubakar şov anları dışında maç 11’e 11 oynanırken de pozisyon veriyordu. Rakibin bitiricilik eksikliği sayesinde maç uzun süre 2-0 devam etti ancak Beşiktaş reaksiyon vermek yerine pozisyon vermeye devam edince bu sezonki Beşiktaş’ın taraftarını, sevenini psikolojik açıdan “bitiriciliği” ağır bastı. Rezil bir sonuç daha, maç içinde söner gibi olup sonunda volkan gibi patlayan ruhsal sağlığa zararlı feci bir gerilim...
GÜNEŞ BATTI - ORHAN YILDIRIM
Şenol Güneş ile oyuncular arasında duvar var. Hoca, takımı maça hiç motive edememiş. Ne fizik bırakmış, ne kimya, ne de biyoloji!.. Takımı iki farklı önde. Karşı kaleye giden tek oyuncu Aboubakar. Tut oyundan al. Rakibe, “Gel bize gol at” ikramı. Elin takımı bunu geri çevirmez. 2-0’dan, böylesine bir takıma maç vermenin tek adresi Şenol hoca ve ekibi oldu. Ve de sırtlarındaki formanın ağırlığını taşıyamayan oyuncular. Bu çöküntüyü ortadan kaldırmanın yolu belli: Ayrılık... Lugano aldığı galibiyete inanamadı. Haftanın sürprizini yapıp, Kartal’ın gruptan çıkmasını iyice zora soktu.
FUTBOL YOK, OLAY ÇOK
Beşiktaş tribünleri maçın başında, önce yönetime tepki gösterdi. Ardından, ‘Takım niye oynamıyor..’ diye de Şenol hocaya. Bir kısım ise bu tepkileri ıslıkladı. Maça gelen Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekii de nasibini alıp, stadı terk etme durumunda kaldı. Sahada ise son derece durgun, heyecansız futbol vardı. Kartal, İsviçre ekibi önünde, topa sahip olsa da ilk şutunu 36’da atabildi. Tam stres yüklü anların hız kazandığı süreçte; Aboubakar imdada yetişti. Ghezzal’ın ortasında kafa ile ağları buldu: 1-0. 38’de bu güzel golle öne geçen Güneş’in ekibi içeri galip girdi. Bailly etkili çıkışlar yaptı. Salih pres gücünü kullandı. Cenk sol kanatta yalnızları oynadı. Konuk ekip sadece gol yememe adına dolaşıp durdu.
ABOUBAKAR NE YAPSIN
Bu sezon oynanan her Avrupa maçında skora katkı veren Aboubakar, yine takımı sırtlayan isim oldu. 52’de savunmanın hatasını affetmedi: 2-0. Bu skor kırılma anı oldu. Lugano, gol atmayı denedi. Pozisyonlar buldu, kaçırdı. Ersin çıkardı. Üst direğe takıldı. 81’de Aliseda boşta kalan topu ağlara gönderdi: 2-1. Panik yapıp geri çekilen Kartal, 86’da Vladi’nin golüne engel olamadı: 2-2. Beşiktaş son dakika golü ararken, topu ağlarında görüp yıkıldı. 90’da Bailly topu kendi ağlarına gönderdi: 2-3.
BİREYSEL BECERİYLE BURAYA KADAR - CEM DİZDAR
Özlem Tekin’in yorumladığı ‘Aşk her şeyi affeder mi?’ parçasına verilecek yanıt insandan insana değişir kuşkusuz. Ne var ki, ‘gol’ün futbolda bütün olumsuzlukları affettirdiği muhakkak! İlk devre gol dışında neredeyse hiçbir şey yapamamış Beşiktaş’ın takım değeri 130 milyon Euro görünüyor. Ghezzal asistinde Aboubakar’dan ‘uçan kafa golü’ yiyen Lugano’nun takım değeri ise 24 milyon Euro... İkinci devre de Aboubakar şahane bir sol ayak içi plasesi ile golü ikiledi. Derken... Önce, Valentin Rosier atıldı ardından ‘beğenilmeyenlerden’ Ersin Destanoğlu kritik düzeyde olmasa da birkaç kurtarış yaptı. Sanki olacaktı bir şeyler!.. Lugano, Türkiye’de de pek sevilen şutlardan denemeyi sürdürdü. Önce şutla bir gol, sonra stoper hattındaki dağılmadan diğer gol, yetmedi bir gol daha... Kazanması beklenen maçı oynayamadığı için kaybetti Beşiktaş. Temel sorun ise epeydir ortadaydı; ‘oynayamamak’!
MOTİVASYON VE İNANÇ
Açıkça görülüyor ki, bu ne doğrudan federasyon ne de yönetim kurulu sorunuydu. Beşiktaş’ın temel sorunu antrenman ve organizasyondu. Hiçbir şey oynamadan 2–0 öne geçen takım için söylenecek şey ancak ‘bireysel beceri’ farkı olabilir. Takım ve oynama düzeyinde süratle sıradanlaşan bir Beşiktaş varsa bu doğrudan teknik ekibe adreslenmeli kanımca.
Anlaşılması zor uzun uzadıya konuşmalar, motivasyon ve inanç merkezli beklentiler, yapılabileceklerden değil de beklentilerden söz etmelerin varacağı yer bundan daha ötesi olamazdı. Eğer yönetim daha iyi oyuncular alarak bu işi halledecekse süreçte teknik ekip bilgisinin farkı nerede ortaya çıkacaktı?
Son olarak... TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi sanırım zehirlenmiş futbol ikliminin geldiği noktaya bizzat şahit olmuştur. Başta, açılan transfer limitleri olmak üzere bu lümpen, savurgan ve anti futbol kültüre gösterdikleri onca iltimasın varacağı yeri görmek o denli zor değildi! Ben olsam bundan sonra tüm önemli maçlara çekinmeden giderim. Çünkü, çözüm sahada!
KARTAL’IN KAPKARA SAYFASI - ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET)
Tarih, geçmişin muhasebe defteridir. Maziyi değiştiremezsiniz. Karalama defteri de değildir tarih. Sevmediğiniz sayfaları çöpe atamazsınız. Beşiktaş, onurlu tarihinde yepyeni, kapkara bir sayfaya imza attı. Yönetim, teknik heyet, futbolcu grubu, olmayacak yanlışları topladı, taraftarı da yanına aldı. Futbol sınavını Müşterek Mahcubiyet’le bitirdi. Sahadan başlayalım… Bu sezon kötü maçlara adeta alıştı Beşiktaş.. Trabzonspor yenilgisi, ardından Adana Demirspor erteleme maçı… Onun da ardından Brugge maçında zorlukla, güçlükle alınan 1 puan. Sonrası Konya’da göz boyayan bir galibiyet. Ondan sonrası? Rezalet! Dün gece iliklerimize kadar kızardık, utandık. Alay mevzusu olduk, yandık. Takım kötü oynuyordu. Ne Ghezzal, ne Cenk… Ne de Oxlade Chamberlain… Savunmanın ve Salih’le Amir’in güç halle kestiği topları alan forvetteki arkadaşları, üç metre bile sürmeden rakip baskısına teslim oluyor, topu kaybederek arkadaşlarının da geriye koşmasıyla zaman ve enerji tüketiyorlardı. Yine de Aboubakar gibi tek taş pırlanta bir yüzüğü vardı Beşiktaş’ın “Siyah topaç” gibiydi. 38’de Ghezzal’ın akıllı ortasına kafayı çakıverdi. İşte asist, işte gol yani!
Sonra ikinci yarı… Dakika 52.. Bu defa asist de kendisi, gol de. Aboubakar, gitti atağa hazırlanan rakibinden söktü aldı topu. Kendi pasını kendi verdi. Biraz sürdü. Sonra açıyı gördü, Lugano’nun başına soluyla çorabını ördü. Keşke böyle bitseydi. Salih’le Onana (Dk.71), Chamberlain-Muleka (66), Ghezzal-Onur (67) değişiklikleri yapıldı. Ama asıl büyüyü bozan Rosier’di. 43’te gördüğü sarı karttan sonra ikincisi 61’de geldi ve kırmızıyı gördü efendi… Aaa.. Yorgunluktanmış Şenol Hoca’nın Aboubakar’ı dışarı almasındaki zorunluluk (Dk.78). Lugano takımı durur mu? Onlar da akışı değiştirdiler. Oyunun debisini artırdılar. 81’de Aliseda, 86’da Vladi, 90’da Bailly kafayla (KK) skor yaptılar, iyi mi? Facia gecesi böyle yaşandı. Ama durun, daha bitmedi. Kara gecenin ilk vukuatı TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye küfür edilerek sergilenen büyük ayıptı. Taraftar da Beşiktaş duruşunu terk etti, maalesef incirleri mahvetti. Öncesi de vardı zaten. Başkan ve yöneticilerin huzursuz demeçlerle gerginliğin taşlarını döşemesi. Şenol Hoca’nın atarlanması… Transferler tamam da, kimin işi onları oynatması? Beşiktaş camiası aklını oynatmadan bu skandalın hesabını görmeli. Artık herkes helalleşmeli!
OLACAK İŞ Mİ BU - BİLAL MEŞE (MİLLİYET)
Ya olacak iş değil, Beşiktaş Avrupa’da yoluna devam ediyor,evinde Lugano’yu ağırlıyor, tribünler yönetimi protesto ediyor, hadi buyrun buradan yakın! Yahuu Kartal zaten ligde sıkıntı yaşıyor, çıkış arıyor, sizler yönetime tepki gösteriyorsunuz! Maç biter, ne istersiniz bağırın - çağırın , hiç olmazsa karşılaşma oynanırken, bu huyunuzdan arınsanız artık! Süper Lig’de Kartal’ın ayağa kalkması için size müthiş ihtiyacı var, bilesiniz!
Süper Lig’de inişli - çıkışlı bir grafik çizen Beşiktaş’ta müthiş bir özgüven kaybı var, bunu gözlemliyoruz, sürekli baskı altındalar. Nitekim Lugano maçının ilk yarısında kendini gösterdi. Arzulu ve istekli başlamasına karşın Kartal, Aboubakar’ın golü dışında ciddi bir pozisyon üretemedi. Demem o ki, Kartal ligde nasıl gidiyorsa, Avrupa Konferans Ligi’nde pek farklı değil. İlk yarıda Lugano’ya öyle aman - aman bir pozisyon vermedi Kartal, sadece 37’de Ghezzal’ın yay üzerinde isabetli bir şutu vardı,o kadar!
Gelelim Aboubakar’ın golüne... Valla kim ne derse desin, siyahi oyuncu isterse sahada dolaşsın, hiç bir şey yapmasın, markajda kalsın farketmiyor, adamın varlığı yetiyor. Geleni atıyor, gelmediği zaman da kendisi yaratıyor. Alın 52’de attığı gol, bir Aboubakar klasiğidir. Ne var ki, siyahi oyuncunun iki golü Kartal’ı üç puana taşımaya yetmedi.
Güneş’in Cenk’in Rashica’yı sahaya sürmesinden sonra, Kartal vites yükseltti, baskısını artırdı, fırsatlar kovalarken, Rosier’i kaybetti! Olmadı Rosier olmadı! Oynama hırsını anlayabiliyorum, ancak sarı kartlısın,ikili mücadelelerde daha dikkatli olman gerekirken ikinci sarıdan kızardın, takımını eksik bıraktın!
Roseir’in kızarmasından sonra, Kartal savunmasına kapanırken, Lugano tüm hatlarıyla yüklendi, nitekim sonradan oyuna giren Aliseda 81’de farkı bire indirdi. Bu oyunda eksik kalmak, rakip için büyük avantajdır, nitekim 86’da Viadi devreye girdi, skoru eşitledi. Üç dakika geçti, Lugano, öne geçti, onlar atmadı, Bailly ters vuruşuyla topu kendi kalesine gönderirken, Kartal bu kulvarda ilk yenilgisini aldı, yazık oldu üç puana!