Fenerbahçeli milli yüzücü Ümitcan Güreş'ten Olimpiyat açıklaması
Fenerbahçe’nin milli yüzücüsü Ümitcan Güreş, 2021 yılına ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda ilk hedefinin yarı final yüzmek olduğunu söyledi.
Olimpiyat hedefi için 1,5 yıldır çalıştığını aktaran Ümitcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hem ülkemi hem de Fenerbahçe’yi olimpiyatlarda temsil edeceğim için çok mutluyum." dedi.
Haberin Devamı ›
Olimpiyat barajını 3 kez denediğini belirten Ümitcan, "Önce bir saliseyle kaçırdım, son 20 sonra ise 2 saliseyle kaçırdım. O dönemler benim için psikolojik olarak biraz zordu. Araya bir de pandemi girdi sonra ama o süreci iyi atlattık. Aynı şekilde çalışmaya devam ettim, asla pes etmedim, şimdi de emeğimin karşılığını aldım. O yüzden çok mutluyum. Yine barajı 5 saliseyle geçtim. Böyle 3-5 saliseler bizim hayatımızı etkiliyor, yüzmenin güzel yanı da o. Barajı geçtiğim için çok mutluyum ama hedefler burada bitmiyor. Olimpiyatta hedefim öncelikli yarı final ondan sonra da final yüzmek." ifadelerini kullandı.
Yüzme sporunu yapmanın da izlemenin de çok keyifli olduğunu dile getiren 21 yaşındaki sporcu, yüzmeye nasıl başladığını ise şu şekilde anlattı:
Haberin Devamı ›
"Bizim ailede hiç sporcu yok. Annemin ve babamın da spor hayatı yok. Onlar küçük yaşta benim yüzmeyi öğrenmemi istedi. Annem çok iyi bilmiyor, babam da kendi kendine öğrenmiş. Yüzmeyi çok iyi bilmiyorlar o yüzden yüzmeyi iyi öğrenmem için beni bu spora yazdırmışlar. 1. sınıfta haftada 2 saatlik sosyal etkinlik dersinde bana yüzmeyi seçtirdiler. Maksat yüzmeyi öğrenmek olsun dediler. Oradaki hocam bana 25 metre yüzdürdü sonra telefon numarasını verdi ve ’akşam annen beni arasın’ dedi. Sonra eve gittim anneme durumu anlattım. Konuştular ve beni takıma aldılar."
"Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya hedefliyorum"
Ümitcan Güreş, Budapeşte’deki Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya hedeflediğini dile getirdi.
Şampiyona öncesinde Antalya’da kampta bulunan genç sporcu, haftada 9 antrenman yaptığını aktardı.
Olimpiyatların her sporcunun hedefi olduğunu vurgulayan Ümitcan, "Ben de olimpiyat hedefiyle büyüdüm. Şu anda o hedefime ulaştım ama burada bitmiyor. Yüzmede derece bazlı da ilerleyebiliriz. Ben şu anda yüzdüğüm dereceden çok daha iyi performans gösterebileceğimi biliyorum. O yüzden bu dereceler benim için yeterli değil. Kendimi geliştirebileceğimi biliyorum, bu yüzden hedeflerim bitmedi. Öncelikle olimpiyatlarda bir yarı final olursa güzel olur şu anki önceliğim bu. 2024 için final ve madalya hedeflerim var. Kısa bir süre sonra Budapeşte’ye Avrupa Şampiyonasına gideceğiz. Daha önce 3. olmuştum orada bir altın madalya hedefim var." değerlendirmesinde bulundu.
Haberin Devamı ›
"Fenerbahçe’de olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum"
Ümitcan Güreş, Fenerbahçe sporcusu olduğu için kendini şanslı hissettiğini belirtti.
Sarı-lacivertlilerin kendisine çok önemli değerler kattığını anlatan Ümitcan, "Yaklaşık 7-8 senedir Fenerbahçe’deyim ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Fenerbahçe’nin bana kattıkları çok değerli şeyler. Hem insanları hem çalışma ortamı olsun bu derecelere, başarılara ulaşmamda Fenerbahçe’nin emeği çok büyük. Fenerbahçe, Türkiye’de bunu sağlayan yegane kulüp." diye konuştu.
Çok iyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu ve kendi branşı dışında futbol ve basketbol maçlarını da çok düzenli takip ettiğini dile getiren milli yüzücü, şunları kaydetti:
"Gideceğimiz Avrupa Şampiyonası’ndaki arkadaşlarım milli sporcular. Kafilede 15-20 sporcu varsa yüzde 70’i Fenerbahçe’den. Her gün gördüğüm, birlikte çalıştığım insanlar. O yüzden hiç yabancılık çekmiyorum. Fenerbahçe’nin verdiği aile ortamı çok güzel. Fenerbahçe bize çok ayrı şartlar sağlıyor. Olimpiyat barajını geçtiğimde yönetimden birçok kişi beni aradı, tebrik etti. Yönetimin ilgisi bize çok büyük, bunu hissedebiliyorum. Avrupa 3’üncüsü olduğumda Ali Koç bana mektup yazmıştı. Ben büyük bir Fenerbahçe taraftarıyım. Ali Koç’tan mektup almak, tebrik mesajı almak aldığım madalyadan daha önemli."
Haberin Devamı ›
Çocukları spora yönlendirme konusunda ailelere çok iş düştüğünü de aktaran Ümitcan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ailelere büyük bir görev düşüyor. Onların sorumluluğu çok yüksek. Antrenmanlarımız sabahın 5’inde oluyordu. 15-16 yaşındasınız ve birinin sizi antrenmana götürmesi gerekiyor. Ailesi bunu yapamadığı için sporu bırakan arkadaşlarım oldu. Bazı aileler de baskı kuruyor. O baskıyı kurmamak gerekiyor. Bu inişli çıkışlı bir spor. Düşüş anlarında ailelerin sergilediği yaklaşım önemli. Yıpratıcı olmak yerine toparlayıcı bir yaklaşım göstermeliler. Sporda önemli olan inanmak. Asla pes etmedim ve sonucunu gördüm. Bu iş uzun bir yol. İnişli çıkışlı olduğunu kabul etmek gerekiyor. Dünya şampiyonu olanların bile çok kötü yarışları oldu, bunu kabul etmek gerekiyor. İnişli çıkışlı yolu benimsemek gerekiyor. Önemli olan hatalarından ders almak. Ben yarıştan çıkınca yarış videomu izliyorum, bu en sevdiğim şey. Önemli olan hatanı bulup telafi etmek. Bu da kendini geliştirebileceğine inanmaktan geçiyor."