Vefa, booooza..!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Şu son günlerde en vefalı Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım çıkmıştır. Hatırlayacaksınız, bir Fenerbahçe-Rize maçı vardı. O dönemde futbol federasyonu yönetim kurulu üyesi olan Şekip Mosturoğlu, bu müsabaka ile ilgili talimatı hiçe sayarak, Haluk Ulusoy ile birlikte, üstelik yönetim kurulunun kararı olması gerekirken ve hiç yetkileri olmadığı halde resen bir karar vermişlerdi. Ve oynamaması gereken oyuncular o müsabakada yer almış, bunun karşılığı Rizespor lehine 3-0 olması gerekirken, maalesef futbol müsabaka ve disiplin talimatları çiğnenerek haksız 2 puan Fenerbahçe hanesine yazılmıştı. Ve gün gelmiş, diyet ödenmiş. Yani vefa borcu ödenmiş; Şekip Mosturoğlu, Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyeliğini ‘anasının hak sütü gibi helal etmiştir...’ Ancak sevgili Aziz Yıldırım, bu vefa örneğine karşılık bir de vefasızlık yapmıştır. Bu vefasızlık da Cem Papila’ya reva görülmüştür! Şekip Mosturoğlu iki puan hediye etmiş, ama Mosturoğlu’nun avukat arkadaşı Cem Papila, Beşiktaş’ın gelecek dahil olmak üzere 10 senesini yemiştir. Bakın yine iddia ediyorum. Bu haftaki Galatasaray-Samsun maçının kasetini alın, inceleyin, Pancu’nun, İlhan Mansız’ın, Zago’nun, Ahmet Yıldırım’ın ve İbrahim Üzülmez’in kırmızı kart gördüğü pozisyonların üç-dört kat daha ağırlarını Cem Papila ‘es’ geçmiştir. Kısacası, o da gelişerek değişmiş. O günkü Cem Papila gitmiş, daha doğrusu cesur Cem Papila gitmiş, şimdilerde kuzu Cem Papila spor ailesinin içinde yaşamını sürdürmekte. Ama ne yazık ki, Taksim’den, Şişli’den, Ortaköy’den ve Karaköy’den, denizden, motor da dahil olmak şartıyla Dolmabahçe çevresine değil maç yönetmek, yürümesine bile yasak gelmiştir. İşte sevgili Aziz Yıldırım, Galatasaray ve Beşiktaş ile birlikte uğraşma yerine, Beşiktaş’ı devreden çıkartarak, Galatasaray ile baş başa kalmış. Bu işin baş mimarlarından Şekip Mosturoğlu’nu yönetimine alırken, Cem Papila’yı unutmuştur. Bu ayıptır, vefasızlıktır. Bugün Beşiktaş’ın tek tutunacak dalı Kayseri kupa maçı varken, ben bu yazıyı yazdım. Ancak bu vefasızlık bana çok dokunduğundan, çok üzüldüğümden yazmak zorunda kaldım. Kupa maçını mı? O artık futbolcuların onuru, itibarı, gelecek sezondaki transferi... Onu da kendileri düşünsün. Tutunacak bir dal var. Fazla söze de gerek yok. NOT: Altyapıda görev değişiklikleri oldu. Geç oldu. Sezon başı Yemen Ekşioğlu bunları yazarken, başta komite üyeleri olmak üzere herkes bana kızıyordu. Aşağıdaki hocaların değil masası, kalabalıktan oturacak sandalyesi bile yok. Beşiktaş’ın da bu kadar çok antrenöre ihtiyacı yok demiştim. Zamanlı-zamansız o tartışılır, ama bu kısıtlama yeterli mi, değil... En az daha 5-6 tane hocaya da 31.5.2006 itibarıyla teşekkür edilmeli. Beşiktaş altyapısı eski futbolculara kamp merkezi değil, üst yapıya futbolcu üretme merkezi olmalı. Bunun için de, eğitimci olmalı. Her eski futbolcu iyi bir antrenör ya da altyapı eğiticisi değildir. Hele Beşiktaş altyapısı işçi bulma kurumu hiç değildir. Bu konuyu önümüzdeki hafta da yazacağım.

YORUM YAZ