Maçlar sahada kazanılıyor
Galatasaray'da bu sezon kronikleşen en büyük tehlike, rakibini cesaretlendiriyor oluşu. Dün özelinde en ciddi problem ise maçtan önceki aşırı özgüven. Falcao ve diğerlerinden yoksun olarak Malatyaspor karşısına çıkmanın izahı yok.
Haberin Devamı ›
Fatih Terim hafta içerisinde "Maçlar masada kazanılmıyor, sahada kazanılıyor" demişken, bu rotasyonun anlaşılır tarafı yok. Oyuncularınızı puan kaybetmeden dinlendirebiliyorsanız, kazanım sağlarsınız. Aksi takdirde her şey birbirine girer, kafanız karışır. Dün akşamdan sonra Terim'in kafasında bir derbi 11'i var mı mesela? Hiç sanmıyorum.
Büyük takımlar, öne geçtiklerinde mental olarak da maçın gerisini daha iyi götürebilme avantajı sağlar. Eriyen her dakika rakibin direncini kırar, sizi yukarı çeker. Ama o konsantrasyonu muhafaza edebilmeniz gerekir. Galatasaray'da görünen ise bu değil. Çok fazla faul ve oyunu soğutmaya çalışmak, rakibiniz savaşıyorsa netice vermez. Önceki haftalardaki gibi sakarlıklar yaptığınızda da cezayı keserler.
Galatasaray başta olmak üzere 'büyük' dediğimiz takımların belki de hala kabullenemedikleri bir şey var. O da diğerlerinin artık daha cesur olduğu ve bilgiye daha kolay ulaşabildiği. Onlar da maç öncesinde, devre arasında ve hatta oyun akıp giderken analizler yapabiliyor, sizin hatalarınızı görebiliyor.
Haberin Devamı ›
Yani artık formayı sahaya koysan, kazanamıyor. Fenerbahçe önceki akşam Ankaragücü karşısında böyle kazandı. Sonuna kadar kovaladı, rakibini cesaretlendirmedi, sonunu getirdi. Galatasaray ise öne geçtiği dakikadan itibaren her dakika maçı kazanmış gibiydi.
Terim'in dediği gibi; maçlar sahada kazanılıyor. Masadakiler masada kalıyor.