İşte Arat zihniyeti!
“Milli Eğitim Bakanlığı’nı kapatırsak hiç bir okul sorunu kalmaz” diye bir söz vardır. İroni de olsa, hayatımızın bir çok yerinde kullanırız. Hasan Arat Başkanlığında oluşan yönetim misali... Biraz geriye gidelim. Seçim öncesine. Arat telefon açıp, “Ben bir yola çıktım. Birbirimize karşı dürüst, şeffaf olalım” dedi. “Hayırdır, aksi yönde endişeniz mi var” karşılığını verdim. Yaşanan süreç içinde söyledikleri ile yaptıklarının örtüşmediğini gördüm. Buna karşın medyada bir tek olumsuz haber yapılmadı. Eski yöneticilerden Serhan Çetinsaya ve Umut Şenol, Conrad Otel’in kafesinde, “Hüseyin Yücel, senelerdir Çilekli’nin kirasını ödemiyor. Arat’ın İkinci Başkanı” diyerek belgeye dayalı açıklama yaptılar. İstisnasız tüm medya mensupları aynı masa etrafında idi. Sonuç; akşam TV100 ve ertesi gün FANATİK’te haber oldu. Böyle bir skandal bile sümenaltı edildi.
Haberin Devamı ›
Fark 32 olmazdı...
Arat, üstüne gideceğine, TRT ekranında canlı yayında sözde yalanladı. Yalancının mumu işte, yatsıya kadar yanıyor! “Yalan ise mesleği bırakıyorum. Doğru ise adaylıktan çekilmeye var mısınız” dedik. Çıt yok. Kongre sonrası tesislere giriş yasağı koydurdu Arat. Aslında Hasan Arat değil de, Kenan Evren’in askeri cuntası gibi Hasan Evren(!) demek daha doğru olabilir. Müthiş icraat yapmış. Çok eskilerde kalmış. Hâlâ kulüpte, idman sahasında tam gün mesai yaptığımızı sanıyor. Normal, 20 senedir kulübün dışında. Haber almak için tesislere gitmemize gerek yok, gittiğim de yok pek! Öyle bir bildiri yayınlatmış ki, ‘astığı astık kestiği kestik’ misali. Bu kadar enerjiyi futbol takımına verebilse, seçim kararı alındığı gün 9 olan puan farkı 32’ye çıkmazdı. Evet; A’dan Z’ye doğru... Gedson, Al Musrati’nin kendisinden iki kat fazla ücret almasına bozuk. Bunu kendilerine iletmiş. Beşiktaş Camiası’nın bunu bilmeye hakkı var. Sadece onu değil, şunları da bilmeye hakkı var mesela.
Haberin Devamı ›
* O yazıyı kaleme alan Okay Karacan’ın, Fetöcü Hakan Şükür ile yakınlığı yüzünden TRT’den ayrıldığını. Sonrasında cemaatin yayın organı Zaman gazetesinde yüksek maaşla yazılar yazdığını. Bunu Beşiktaş’ta işe başladığı için siteye konulan haberde CV’sine koymadığını.
* Tüm geçmiş transferleri bedelsiz olan Al Musrati’nin, 14.5 milyon Euro gibi tarihin en pahalı transferi için Braga’ya hiç para verilmediğini. Verildi ise halka açık olan şirketin belgesinin ortaya konması gerektiğini. Aksi takdirde o paraların nerelere gittiğini...
* PFDK’dan ceza alan Feyyaz Uçar (200 bin) ve Başkan’ın (400 bin) bu cezalarının kulübün kasasından ödendiğini... (Önceki dönemlerde şahsi cezaları şahıslar ödüyordu.)
* Santos’a 1.5 yıl için tam 6,7 milyon Euro ödendiğini... 9 yardımcısı için de 3 milyon Euro toplam ödeme yapıldığını. Portekizli hocanın ülkesinde az vergi ödemesi adına ücretin saklı ve düşük tutulduğunu... Santos’un vergi konusunda daha önce de ceza aldığını...
* Ara dönemde yapılan transferlerin toplam 52 milyon Euro’nun üstünde kulübe yük bindirdiğini ama karşılığı olmadığını camianın bilmeye hakkı var...
Nereye kadar...
Sadece genelleme... Bunları ve bunlar gibi yaşanan bir çok entrikaları camianın bilmeye hakkı var. Hem de fazlası ile. Eğer Arat, gerçekleri yazan medya organı ve ekibine yasak koyarak başarılı olurum mantığı içinde ise, buyursun olsun. İçi boş vaatler ile başkanlık koltuğuna oturmak önemli değil. Önemli olan taraftarı mutlu edecek sportif başarılara imza atmaktır. Şahsen bu konuda umutsuzluk içindeyiz. İnşallah yanılırım. İlkel sözde yasaklar ile koca Beşiktaş’ı yönetmeye kalkanlar, geldikleri gibi giderler. Hem de ağır enkaz bırakarak. Beşiktaş ve Beşiktaşlılar kandırıldı. Ama nereye kadar!..