Del Bosque ve Sergen...

Beşiktaş’a yerli yabancı birçok hoca gelip geçti. Yakın geçmişte: Milne, Rasim Kara, Scala, Daum, Tigana, Schuster, Feldkamp, Samet Aybaba, Ertuğrul Sağlam, Rıza Çalımbay, Lucescu, Bilic, Şenol Güneş gibi... Bugüne kadar camianın tümünün üstünde hem fikir olduğu sadece iki isim gördük. İlki Del Bosque diğeri Sergen Yalçın... İspanyol hoca, Real Madrid ile hala rekoru kırılamayan başarılara imza atmıştı. Mütevazi kişiliğiyle vedasında herkesi ağlatmıştı. Sergen için durum tam tersi. Görev yaptığı takımlarda kısa süreli de olsa süper çıkışlar yaptı. Ancak buradaki asıl konu; 11 yaşında adımını attığı kulüp... Dobra karakteri, zekası ve dürüst kişiliğiyle her kesimden büyük destek görüyor.

Zor ama imkansız değil

Sergen hoca, çok sıkıntılı bir süreçte görev aldı. Hiç düşünmeden teklifi kabul edip işe soyundu. Elinde geniş olmasına rağmen, kapasite olarak sınırlı kadrosu var. Lider oyuncusu yok. Yabancıların çoğu yetersiz. Savunma, kanatlar ve forvet eksik. Orta göbek yetersiz. Kale istikrarsız. Saha dışındaki durum da farklı değil. Özetlemeye çalıştığımız bu ortamda ateşten gömlek giyen Sergen’e, bardağın dolu tarafından da bakalım... Öncelikli olarak kredisi başka kimsede yok. Taktiksel yenilikler ile saha içini çözer. Bazı isimleri parlatır. Tribünlere yeni heyecan ve umut verir. İçinde büyüdüğü camianın normlarına uygun bir yol haritası belirler. Bu sezon gardını alır. Yeni sezonda imkansızı başarıp zirve uçuşuna geçebilir.