Ben bir ceviz ağacıyım!
Haberin Devamı ›
Serdar Bilgili dönemiydi. Kulüpten aradılar, yeni birim kurduk, size özel sunum yapacaklar diye davet ettiler. Gittim. 4-5 işe yeni başlayan eleman vardı. İçlerinden biri de Rüzgar Sağnak... Bir dizi AR-GE ve projelerden bahsettiler. Dinledim, ikna olmadım. Umutsuzca ayrıldım. Maalesef kısa sonra birim kapatıldı. Artık ekibin beceriksizliği mi, yoksa yönetimin sabırsızlığı mı içeriğini tam bilemiyorum. Dağ fare doğurdu! İşte o dönem kulüp çalışanı olan Sağanak, Başkan adaylığını açıkladı. Olabilir, her üyenin hakkı. Benimsemesek de, saygı duyarız.
Borçlara karşılık ceviz
Şimdi sıkı durun; Sağnak, borçların ceviz üretimi ile kapanacağı projesini ortaya koydu. Şöyle baktım, elle tutulur yanı, gerçekçiliği yok!
Kulüp 6000 bin dekar araziyi 49 yıllığına devletten kiralayacak. Teşvik kredisi alacak. 3,5 milyon Dolar maliyet ile 190 bin civarında ağaç dikilecek. Beş yıl sonra başlayacak üretim ile 50. yılda 1.3 milyar Dolar gelir elde edilmiş olacak ve tüm borçlar sıfırlanacak.
Bakkal defteri hesabı yapalım: Bu kadar büyük arazi nerde? Hadi bulundu, teşviğe rağmen bedeli... Bu süre içinde borç yerinde nasıl sayacak. Bu kadar karlı yatırım da, bunca tarımcı niye yapmıyor... Aklımda deli sorular...
Karaca’yı hatırlattı!
Sağnak ve ekibinin Beşiktaş gibi büyük kulübün borcunu ceviz ile kapama projesi, içi boş vaat geldi. En azından sadece ceviz ile olacak iş değil. Devletin teşvik verdiği, arıcılık, seracılık, kivi üretimi, tarım ve hayvancılık gibi çok geniş yelpazedeki farklı alanlar da girmeleri gerekir. Hem borç kapama süresi kısalır, hem de sadece cevize endeksli kalınmaz. Rahmetli Cem Karaca’nın güzel şarkısı geldi aklıma, ‘Ben bir ceviz ağacıyım, Gülhane parkında. Ne sen bunun farkındasın, ne de ceviz farkında..’ Uçurur projelere kapılar açılmalı ama realitenin de farkında olarak.