Onun gibisi zor bulunur
Abdullah Avcı’yla girilen şampiyonluk yolunda, bu büyük organizasyona saha içinde bir de orkestra şefi gerekecekti. Adı geçtiğinde kimse bu transferin olacağına inanmıyordu açıkçası. Hadi canım diyenler çoğunluktaydı. Marek Hamsik, hem büyük deneyimlerin oyuncusuydu hem de bu deneyimler neticesinde tek bir şampiyonluk yaşamamıştı. Bu özelliğiyle de ilginç bir tercih olacaktı. Deneyimli ama şampiyonluğa hasret... Kaybedenlerin ve her defasında yeniden başlayanların psikolojisini belki de en iyi bilenlerdi. Bu durum onu saha içinde ve dışında büyük bir lider haline getirdi Trabzon’da. Oyuncu arkadaşlarına yol gösteren, yöneten, teknik adamına saha içinde ve dışında büyük yardımcı olan bir lider...
Haberin Devamı ›
Büyük bir uzmandı
Türk futbol ikliminde olmazsa olmaz ‘saha içi lider’ artık bulunmuştu. Başta Abdullah Avcı’nın ‘şampiyon olacağız’ sözlerine içten içe çok inanmamış olsa da bir kaç hafta sonra ‘bu iş olacak’ demiş o da... Bu duygu bütünlüğü son yılların en dominant şampiyonluğunu getirdi, Ocak ayı gelmeden herkes sonuçtan emindi. Marek Hamsik ‘çevresel’ her türlü kontrolü elinde tutan büyük bir uzmandı. İlerleyen yaşında, sakatlıklarına rağmen gücünü ekonomik, aklını maksimum düzeyde sahaya koyan bir oyuncu olarak karşımıza çıktı hep. Hamsik tüm bileşenleri tastamam olması gereken şampiyonluk yarışının belki de en önemli figürüydü.
Haberin Devamı ›
Altyapıya kattıkları...
Trabzonsporlular onu takip ederken, iyi bir profesyoneli, iyi bir aile babasını, saha içi ve dışında büyük bir karakteri de izlemiş oldular. Tüm bu faktörlere bakınca, onun gibi bir lider çok zor bulunur. Özellikle alt yapı oyuncularının hemen yanı başlarında, tesislerde böyle bir futbol aklından faydalandıklarını umuyorum. Ücretsiz, canlı, görsel bir eğitim şansıydı bu. Bu şans eğer değerlendirildiyse bir kaç yıl içinde meyveleri zaten toplanacaktır. Son olarak, daha dolu tribünler önünde Trabzon’a veda edebilirdi büyük usta. Yine de uzun zamandır dolmayan tribünlere bir heyecan katan yine oydu.