Hocam neden Pepe?

Beklenmedik, ilginç bir rotasyonla karşılaştık en başta. Pepe’yi bir sonraki transferine hazırlama takımı olarak bu duruma düşmüş olmayı normal karşılıyorum. Elbette dünkü maçın tek konusu Pepe değil... Ancak; sağda, solda, ortada deneniyor, çok oyuncu giriyor çıkıyor ama o değişikliklerde Pepe ‘ilk’ değişiklik olarak düşünülmüyor nedense! Haftalardır sorduğumuz soru aynı, aldığımız cevap da aynı; ilk 11’de oynayan bir Pepe! Hadi hepsini geçtim. Hafta içinde gecenin bir vakti halı sahada performans üretmeye çalışan bir oyuncunuzun ödülü sahada olmak ise bunu en başta kenarda oturttuğunuz oyunculara anlatamazsınız. Trabzonsporlular’a anlatmaya zaten pek niyetiniz de yok gibi. Biz ‘neden Pepe?’ diye sordukça Pepe’yi izlemeye, küçük jestler yaptığında da sanırım ‘evet işte bu’ demeye devam edelim isteniyor.

Naif bir takım!

Dünkü maç, tıpkı buna benzer bir kaç mağlubiyet gibi birbirine benzerliğiyle dikkat çekti. Bu kadar kolay teslim olan, sertliğe karşı sertlikle yanıt veremeyen naif bir takımın seneye de işi çok zor olur benden söylemesi. Kendi yarı alanında mükemmel top çeviren, sanki öndeymiş gibi kalecisiyle geriye doğru ataklar bitiren Trabzonspor’un taraftarlar nezdinde inanmışlığını tüketmeyin derim. Teknik analiz sevenlere de şunları söyleyelim. Top Trabzonspor’daydı. Goller ve pozisyonlar da Samsunspor’da. Dün akşam Visça girdi Trezeguet çıktı. Onuachu çıktı, Enis girdi. Trabzonspor kendi birinci bölgesinde bol bol top yaptı. Dakikalar da böylece tükendi. Çok isteyen, ihtiyacı olan da böylece kazanmış oldu.