Devlerin Aşkı ve Futbolu!

İki taraf da karşısındaki gücün, yerelde fevkaladenin fevkindeki olduğunu bilince, ortaya son derece dengeli ve kontrollü bir mücadele çıktı.
Haberin Devamı ›
Öyle bir derbi ki, topa sahip olma şansın var ama gönlünce sahip olma şansın yok. Bırakmıyorlar! Birebir baskı neticesinde, her iki rakip de ihtiyacı kadar pas yapma ve pozisyona girme şansı bulamadı. Özellikle Frakowski’nin Frak’ı yok, owski’si vardı. Allahtan Lemina, Sanchez ve Abdülkerim de vardı! Aksi halde Galatasaray’ın sağ arkası yolgeçen hanıydı. İğne deliği kadar boşluk bulsa gole tahvil edebilecek futbolcular, her iki tarafta da bulununca tedbiri bol bir müsabaka izledik. Çağlar’ın her hamledeki başarısını da takdir etmek gerek. Eğer Davidson, Sara ortasında ayak değil, kafasını kullanmayı tercih etse, çok şey değişirdi diye düşünüyorum.
Değişikliklere rağmen
Yusuf ve Mertens’in oyuna girmesi, Fenerbahçe’nin daha kontrollü ve etkili oyununu son 15 dakikada, bir farklılık getirir miydi acaba? Talisca da karşı tarafta, son yedi dakikada etkiliydi. Abdülkerim bir dokundu, Brezilyalı kenardan neredeyse otobana kadar devam etti valla! Sallai sakatlandı, Osimhen gitti, Kutucu geldi. Kaan Ayhan sol arkaya girdi. Lemina vurdu, İrfan Can önledi. 5 dakika da uzatma geldi. Peki gol geldi mi? Az daha Fenerbahçe’den gelir gibiydi, Lemina önledi. Galatasaray, deplasmandan puan çıkarmaya çalışan konuk ekip kıvamında beraberliği kurtardı. Yazık oldu Fenerbahçe’ye. Her açıdan çok çalışıp, emek harcadılar ama başaramadılar! Vah vah…