Kocaman ne düşünüyordu?
Haberin Devamı ›
Çok merak ediyorum...
Ankaragücü seyircisi sahada top çevirirken... Fenerbahçe ile adeta ortada sıçan oynayan, futbolcularını ‘OLE... OLE’ diye coştururken...
Ve de kendi talebeleri onları acı içinde şaşkın şaşkın seyrederken...
Aykut hoca ne düşünüyordu?
Çok merak ediyorum...
2-0’dan sonra tribünler ‘ÜÇ... ÜÇ’ diye bağırırlarken...
Aykut hocanın aklı neredeydi?
Kupada Ankaragücü 4 atıyor... Ligde de 2...
O zaman bu takımda bir arıza var...
İşin tuhafı bu arızanın ne olduğunu kendi meslektaşı, bir zamanlar Fenerbahçe’nin kaptanlığını yapan Ankaragücü Teknik Direktörü Ümit Özat kısa ve öz kelimelerle açıkladı:
“60. dakikadan sonra Fener’in gücünün biteceğini biliyordum...”
Aykut biliyor muydu?
Hiç sanmıyorum...
İki kez şampiyonlukları son maçlarda kaybeden Fenerbahçe, daha çok erken ama yine alarm veriyor...
Topuk yaylası tesislerinin inşaatı... Fenerbahçe Üniversitesi Projesi... Dört lise binası yapımı...
Bunlar çok güzel şeyler...
Ama, Aykut’un emrine Türkiye’nin en pahalı oyuncularını veren...
Büyük yetkilerle donatan Başkan’ın da
Aykut’u karşısına alıp bu ‘KOCAMAN’ hataları nasıl yaptığını
sorması lazım değil mi?
Lider’le fark bir türlü kapanmıyor.
Bu gidişle kapanacağı da yok...
Aykut hoca “9 puan küçümsenmeyecek bir fark değil”
dedi ve işin içinden çıkıverdi...
Hagi’den vücut çalımı
Her hafta Hagi yazılır mı?
Yazılır kardeşim yazılır...
Çünkü adam her yenilgiye bir bahane buluyor...
Gençlerbirliği bozgunundan sonra futbolculara öyle bir çalım attı ki dudaklarım uçukladı.
İşte konuşmalarından kısa, ama futbolcuları acımasızca suçlayan bir alıntı; “Galatasaray’ın büyük kişiliği olan oyuncularla yola devam etmesi gerekiyor. Kişiliği olan bir takım kişiliği olan futbolcularla kurulur. Böyle oyuncuları bulmalıyız...”
Hagi, gittikçe batağa doğru yol alıyor ve ne acıdır ki takımı da arkasından sürüklüyor. O’nu kurtarıcı diye işin başına getirenler de sus pus...
Galatasaray Topluluğu İşbirliği Kurulu’nun “Galatasaray’da iletişim” konulu forumunda Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan,
“Bazı karşılaşmalarda bazen benim de dilimin ucuna geliyor ‘yönetim istifa’ diye bağırmak. Ama sonra aklıma yönetici olduğum geliyor” şeklindeki konuşması, futbol takımının içinde bulunduğu durumu açıkça gözler önüne seriyor.
Sayın Şardan’ın başarısız sonuçlardan sonra ‘istifa’ sözcüğü aklına geliyor. Ama Hagi’nin asla...
Şenol Güneş farkı
Trabzon gümbür gümbür hedefe doğru yol alıyor...
Başarının mimarı hiç şüphesiz ki Şenol hoca...
Futbolculuğu süperdi... Teknik adamlığı da kusursuz...
Kulübe yönetimi bir değişik...
Neredeyse kenarda futbolcular kadar koşuyor... Eller havada... Bağırıyor, çağırıyor... Taktikler yağdırıyor...
Kenarda tablo gibi durmuyor...
Şenol Güneş bir eğitmen olduğu için futbolculara nasıl hitap edilmesi gerektiğini en iyi bilenlerden...
Beşiktaş’ın, Fener’in oynatamadığı Burak Yılmaz’ı aranılan adam yaptı... Bıkmadı usanmadı, O’na güvendi... Ve Burak şu anda Trabzon’un değil, Türk Futbolu’nun da bir numaralarından biri olma yolunda...
Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray; Belediye ile oynasa 50 bin seyirci tribünleri doldurur mu?
Hiç sanmıyorum...
Kısacası; yönetimi, hocası, futbolcusu ve taraftarı ile Trabzon hedefe kilitlenmiş...
Mış-muş
* Nihat Özdemir ikinci kez Fener’i bırakacağını açıkladı...
- Ama arkasından haberi çaktı: “Başkan devam edecek.”
* Ankara Esenboğa Havaalanı’nda Fenerbahçe’yi bir kişi karşılamış.
- Eğer böyle sonuçlar alınırsa ‘ona da şükür’ demek lazım.
* Schuster “Hakemler bildiğini okuyor” demiş...
- Ya sen hocam!
* Arena Stadı’nı gezerken Galatasaray yöneticisi Ali Haşhaş, “Taraftarımız rahat olsun, şampiyonluk şansımız sürüyor” demiş.
- Biraz hayal değil mi!