Özlenen ikili
Göztepe maçın başında Diabate’nin belki de sezonun en güzel golü olabilecek bir golü ile başladı oyuna. Gol Jahovıc’in orta sahada iki rakip takım oyuncusunun arasındaki bir hava topunu kazanmasıyla başladı, işte bu dakikadan itibaren pozisyonu çok dikkatli izleyecek olursanız Soner Aydoğdu’nun golde ki katkısını görürsünüz.
Haberin Devamı ›
Top sol kanada doğru atıldığı andan itibaren Soner müthiş bir koşu yaparak Galatasaray kalesi içine kadar bu koşuyu sürdürünce stoper Marcao onu takip etmek zorunda kaldı ve yerini terk etti işte o anda Diabate’ye o jeneriklik golü atma imkanı doğdu, saha içinde Muslera’nın arkadaşlarına neden boş bırakarak vurdurdunuz şeklindeki sitemi ve maçtan sonra Fatih hocanın rakibe bu kadar rahat vurdurmamalıydık demesinin altında yatan gerçek, Soner Aydoğdu’nun Galatasaray kalesi içine doğru yapmış olduğu bu yalancı koşudur, kendisini goldeki katkısından dolayı kutluyorum.
Falcao ve Mohamed Mostafa mazeretleri nedeniyle olmayınca Fatih hoca orada Halil Dervişoğlu’nu oynatmaya karar vermişti, bu karar çok doğru verilmiş bir karardı. Fatih hoca bu fırsat doğduğunda mecburiyetten ziyade aklındakini yapma fırsatını yakalamış oldu bence. Halil Dervişoğlu farklı bir santrafor tipi sabit ve çakılı değil, gezen geri çıkıp top alabilen aldığı topu aldıktan sonra gol pozisyonu yakalayabileceğini gördüğü arkadaşının koşu yoluna atmak için fırsat arayan, nitekim Kerem’in attığı ilk goldeki katkısı çok büyüktü. Burada Kerem’e de ayrı bir parantez açmamız gerekiyor zira Kerem oynadığı ilk maçtan itibaren bu özelliği ile gösterdi kendini. Takımı topa sahip olduğu andan itibaren aldığı pozisyon gereği adeta arkadaşını kendi koşu yoluna topu atması için zorluyor ve göstere, göstere ‘önüme atmalısın’ diyor sanki, bu esnada rakibinin arkasında kendini saklamış ve kendini unutturmuş oluyor genelde, işte Halil buna çok iyi eşlik edebilecek bir alt yapı eğitimi almış olmalı ki zaten geri çıkarak top istediğinde hem rakibini peşinden sürükleyerek boş alan yaratıyor hem de topu alır almaz önüne topu atabileceği Kerem türündeki futbolcuyu arıyor.
Haberin Devamı ›
İlk gol de böyle bir organizasyon neticesinde oldu, ikinci golde pası atan oyuncu Taylan olmakla beraber Halil geri çıkarak rakibi çekmiş ve alanın yine boş kalmasını sağlamıştı. işte dün akşam Galatasaray takımındaki en büyük değişiklik buydu bence. Göztepe markaj yapacağı bir santrafor bulacağını zannederken peşinde stoperle dolaşan bir Halil bulunca ona eşlik ederek arkasında bol bol boş alan bırakmış oldu, bu boş alanlara da Kerem Aktürkoğlu çok akıllı koşular yaparak topa sahip oldu ve attığı gollerle farkı yaratan oyuncu oldu. Attığı gollere bakın hepsi aynı özellikteki goller adeta, topla buluştuğunda bir köşeye doğru topla beraber bilinçli olarak hareketleniyor, hem rakibi hem de kaleciyi o köşeye çekiyor topu uzak köşeye bırakarak tam bir golcü vuruşu yapıyor. Bütün bunları düşünce olarak yapabildiği gibi uygularken de hiç zorlanmıyor, bu özelliklerini göz önünde bulundurduğunuzda, onun önümüzdeki yıllarda Türk futbolu adına neler yapabileceğini görmekte zorlanmıyorsunuz.
Haberin Devamı ›
Tabii dün gecenin farklı olanları sadece bunlar değildi muhakkak, orta sahada, Taylan, Emre, Fernandes üçlüsü çok iyiydi, rakibe devamlı baskı yaptılar pas yapmalarına izin vermediler, kendileri topa sahip olduklarında dikine ve rakip kaleye doğru hareketlenerek rakibi bunalttılar. Feghouli devamlı içeri kat ederek forvetin arkasında hep onları destekler vaziyette tam bir tecrübe abidesi gibiydi. Netice olarak dün gecenin en çok fark edilen iki oyuncusu olarak Kerem Aktürkoğlu başta olmak üzere bir de Halill Dervişoğlu oldu kesinlikle..