Türkiye-Sovyet Rusya maçlarında FİFA yasağı nasıl aşıldı?

Abone Ol Google News

1924 ve 1925 yıllarında yapılan iki milli maç FİFA kayıtlarına girmiştir. Bu maçlardan sonra Sovyetler bir daha FİFA tarafından onaylanacak bir maçı ancak 27 yıl sonra oynayacaktır. Türkiye ile gayri resmi bir maç yapabilmesi için ise altı yıl beklemesi gerekecektir. FİFA Türkiye ile Sovyet Rusya’nın maç yapmasını yasaklamış, ciddi yaptırımlar uygulayacağı konusunda tehdit etmiştir.

Haberin Devamı

Ne var ki, Türkiye bir üçüncü maç ihtimalinin peşini bırakmaz. 1931’de Türk milli takımı yerine “Türk Üniversiteler Karması” adı kullanılarak FİFA’nın yasağı delinmeye çalışılır. Sonraki yıllarda Türkiye’nin “Halkevleri Karması” adını kullanacağı özel maçlar, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 17-18 Haziran 1963 günleri İstanbul’da yapacağı toplantıda “milli maç” olarak kabul edilecektir.

Uzatmada atılan gol iptal edilir

1931 yılında Moskova’da iki maç oynanmasına karar verilir. Türk milli takımı ilk olarak 17 Ağustosta Moskova karmasıyla karşılaşır. Ruslar ilk yarıda iki gol atar. Ancak bunlardan biri 49. dakikada atılır. Türk futbolcuların uzun itirazlarına rağmen maçın Rus hakemi Aleksandr Solçkov kararından dönmez. Maç Rusların 4-3 galibiyeti ile biter.

Haberin Devamı

Ancak maçtan sonra toplanan Beden Eğitimi Yüksek Konseyi Moskova Bölge Hakem Komitesi şu kararı alır: “Hakem Solçkov Yoldaş’ın kronometresi zamanı doğru göstermemesinden dolayı maçın ilk yarısının dört dakika uzadığı bütün hakemlerin saatleri tarafından tespit edilmiş olduğu göz önünde bulundurularak, ilk yarının uzayan dakikalarında atılan gol iptal edilmiştir. Maç 3-3 sonuçlanmıştır.” O yıllarda uzatma yoktur.

Türk çalımı

Moskovadaki maçlarda özellikle Türk hücum oyuncusu Rebii beğenilmiştir. Rusların değerlendirmesine göre, Rebii’nin oynadığı maçlarda on kere hücuma geç kalmak, bir kere defansa geç kalmaktan iyidir. Çünkü Rebii’nin kendine has çalımı her an tehlikeli olabilir. Sovyet futbolcular Rebii’nin attığı çalımı antrenmanlarında çalışarak yapmışlar ve adına da “Türk çalımı” demişlerdir. 1931 Moskova buluşmasıyla dönemin Rus milli futbolcularından A. P. Starostin şöyle bir görüş belirtmiştir: “Sovyet futbolunun gelişmesinde önemli bir yeri olan ‘Türk döngüsü’ tekrar başlamıştır.”

Türk-Sovyet futbol diplomasisi Ekim 1932’de Türkiye’de devam eder. Üniversiteler karması FİFA’nın dikkatini çekmiştir. Çünkü oyuncuların içinde üniversite öğrencisi yoktur. Sorun bu kez “Türkiye Halkevleri Karması” adıyla çözülür.

İsmet Paşa Rus soyunma odasına gider

Maçlar her ne kadar dostluk oyunu olsa da iki ülkenin temsilcileri arasında ciddi çekişmelere neden olur. Özellikle Türkler arasında oynanan bir sonraki maç hep “esas maç” olarak algılanmıştır. İlk maç 21 Ekim 1931’de Fenerbahçe Stadı’nda yapılır. Başbakan İsmet İnönü’nün de izlediği karşılaşma 2-2 biter.

İkinci maç, iki gün sonra Taksim Stadı’ndadır. Stat tamamen dolmuştur. Sovyet oyuncuların ortamı değerlendirmesi şöyledir: “Türk futbolseverler yurtsever, futbolcular ise savaşçıdır.” Karşılaşma oldukça sert geçmektedir. Sovyet oyuncular en çok sol bek Burhan’dan şikayetçidirler. Maç öyle bir hal almıştır ki, devre arasında İsmet Paşa, Sovyet Büyükelçisi Y. Z. Surits, Sovyet askeri ataşesi diplomatları yanlarına Türk oyuncuları alıp hep beraber Sovyet soyunma odasına gitmişler. Rekabetin sahada olduğu, saha dışında herkesin dost olduğu vurgulanır.

Haberin Devamı

Ancak ikinci yarı düşünüldüğü gibi başlamaz. Maçın Rus hakemi R. V. Vasilyev tarafsızlığını göstermek için Türklerin sertliğine göz yumunca Ruslar da karşılık verir. Her iki takım da kaba futbola devam eder. Bir pozisyonda Burhan, düşürdüğü Vasiliy Pavlov’u yerden kaldırmak için saçlarından çekmiş ve elinde bir tutam saç kalmıştır. Sovyet futbolcusu da maçtan sonra “bir iki esas maç daha yapacak olursak, kel kalacağım” diye arkadaşlarına dert yanar.

Maç 4-0 Rusların galibiyeti ile biter. Rus hakem kendi futbolcularını “hepinizi sahadan atmam gerekirdi” şeklinde azarlar. Burhan’da Türk Futbol Federasyonu tarafından sportmenliğe aykırı davranışları nedeni ile sonraki maçların kadrosundan çıkartılmıştır.

Türk futbolcuları teknik ama nefesi yok

Bu maçlardan sonra Rus futbol kafilesinin başkanı İ. A. Dyomin İstanbul’da verdiği demecinde Türk futbolunu şöyle değerlendirir: “Türkiye’de teknik ve taktik itibarıyla ileri düzeyde bir futbol oynanıyor. Oyuncularınız ferden çok değerli sporcular. Fakat teknik bilgilerini tatbik etmekte kolaylık gösteremiyorlar. Çünkü atletik kabiliyetleri ve mukavemetleri çok az.

Yeni yetişen futbolcu nesli içinde bedeni iktidarın daha ziyade kıymete mazhar olduğunu Türk sporcu arkadaşlarım bana naklettiler. Bu cihet de temin edilirse, Türk futbolu yalnız Balkanlar’da değil, hatta Orta Avrupa’da da(o yıllarda Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya ve Yugoslavya futbolu çok ileridir)mütemayiz(kendini gösteren) bir kuvvet olacaktır. Esasen buna liyakati de vardır.”

Haberin Devamı
YORUM YAZ