Sergen Yalçın'ın konuşmaları
Hiç kuşku yok ki düşüncelerini anlaşılır bir biçimde özenerek anlatan teknik direktörlerimiz var. Bunların başında Abdullah Avcı gelir. Ancak konuşmaya başladığı zaman acaba yine hangi çamı devirecek diye endişe ile konuşmalarını beklediklerimiz de yok değil. Bunların başında da Sergen Yalçın gelmektedir.
Haberin Devamı ›
Futbol dünyasında “dobra” konuşmaları ile sempati kazanmış olan Sergen Yalçın, teknik direktörlük öncesi yorumculuk ve jüri üyeliği yaptığı dönemde espirileriyle, medya aracılığıyla eğlenmek isteyenlere hoş görünmüş olabilir.
Ancak Beşiktaş’ın başında bulunan bir görevli konuşmalarına dikkat etmeli sözcükleri özenle seçmelidir. Çünkü Beşiktaş gibi takımlar kamuya mal olmuş kurumlardır. Bir yerde kurumsallık söz konusuysa onun başında bulunanların “diline hakim” olması bir zorunluluktur.
“Fişi çekmek” ne demektir?
Beşiktaş’ın başında görev yapan insanlar İstanbul’un Kilyos mahallesindeki kahvehane ağzıyla konuşamazlar. Halkımızın kullandığı çeşitli ağız ve şivelere bir diyeceğimiz yoktur. Devletimizin en üst makamına kadar çıkıp Cumhurbaşkanlığı görevini yapan rahmetli Süleyman Demirel’in zaman zaman Isparta şivesi ile konuşması kimseyi rahatsız etmez hatta hoşumuza bile giderdi.
Haberin Devamı ›
Kasımpaşa-Beşiktaş maçından sonra Sergen Yalçın karşılaşmayı şu şekilde özetlemiş: “Yakaladığınızda fişi çekeceksiniz.” Fişi çekmek ne demek?
Biraz sözlük karıştırdım, özetle şu anlamlara gelmekte: İnsanın kulağına hiç de hoş gelmeyen hatta insan onuruna da aykırı olan bir ifade. Çoğunlukla trajik anlamlar taşımasa da ironi amaçlı kullanılan bir deyim; daha çok başkasının herhangi bir konudaki faaliyetine son vermek amacını taşır. Mafya hesaplaşmalarında, karşı taraftan birinin yaşamına son vererek susturmak.
Dili kullanmanın da bir zarafeti vardır
Doğaldır ki Sergen Yalçın bunlardan hiçbirini kastetmiyor. Söylemek istediği futbol oyununda yakalanan gol pozisyonlarını gole çevirmektir. Ne var ki bunu söylemenin birçok yöntemi vardır. Dil denilen insanoğlunun kullandığı en büyük iletişim aracının da bir zarafeti vardır.
Son dönemlere bakıldığında Beşiktaş’ın sorunları büyük. Ortada bir sorun varsa ve o sorun herkesin anlayacağı şekilde izah edilmek durumundaysa, o sorunu çözmek için düşünsel yöntemler geliştirilir, öğrenilir, yoksa da yaratılır. Buna karşın ortalama görevliler bildikleri yöntemden vaz geçmezler, ilk aklına gelen fiş çekmek olur!
Büyük oyuncular ve büyük teknik direktörler daha çok “oyun” u görür. Tek tek hareketleri değil, oyunun akışını sürekli bir bütün olarak görür. Oyunu bir bütün olarak göremiyorsanız ülkemizde futbola bakış ve yaklaşım göz önüne alındığında, oyunun büyük bir parçasını görmek de yetebilir. Eh, onu da göremiyorsanız çözüm kısa ve basittir: Fişi çekeceksiniz!