Kuntz’un hiçbir planı yok!

Abone Ol Google News

Hiç kuşku yok ki Ermenistan karşılaşması iki ülkenin futbolcuları için de duyarlılık düzeyi yüksek bir oyundu. Fatih Terim döneminde yine Erivan’da oynanan karşılaşma öncesi Terim ”tarihin yükünü bizim omuzlarımıza yükleyemezsiniz” demiş, oyuncularını maça yoğunlaştırmıştı.

Haberin Devamı

Stefan Kuntz maçtan sonra Erivan’da çok iyi karşılandıklarını söylemesine karşın maç öncesinde tribünleri dolduran taraftarlar tarihin yükünü oyuncuların omzuna yüklemeye çalıştılar ama neyse ki alanda mücadele edenler oyunun ruhuna aykırı davranmadan mücadeleyi tamamladılar. Her iki ülkenin temsilcileri de birbirlerine el verdiler.

İki yönlü hata

Doğu komşumuzun, Ulusal marşımız okunduğu sırada gösterdiği tepki de TRT’nin Ermenistan Ulusal Marşı okunduğu sırada TV vericisinin sesini kısması da hoş olmadı. Bu karşılaşmalar tarihin yükünü hafifletmek için iyi bir fırsat olmalı.

Sportif karşılaşmalarda ses yükseltip ses kısmak kimseyi haklı konuma getirmez. Tarihin yükünü, tarihi yazanlara bırakarak maçta kalmak en doğrusu olsa gerek.

Haberin Devamı

Ermenistan Ulusal takımının maça nasıl başlayacağı herkes tarafından biliniyordu ancak Stefan Kuntz’un maçın başında beklenen o saldırgan oyuna nasıl karşılık vereceği, hangi kurgu ile oyuncularına görev vereceği pek kestirilemiyordu.

Kuntz medyadan mı etkilendi?

Alana çıkan takımı görünce Alman teknik direktörün maç öncesinde TV kanallarında günlerce konuşulan oyunculara öncelik verdiğini fark ettik, gördüklerimize inanmakta zorlandık.

Kuntz kendi bildiklerini uygulamak yerine yorumcuların gönlünü yapmıştı sanki. Sadece bugünü değil geleceği de düşündüğünü söyleyen Kuntz takımın asıl kalecisi Uğurcan’ı ve en iyi deplasman oyuncusu Kerem’i kulübede tutmuş medyada hep arkalarında durulan Cenk ile Mert’e başlangıçtaki 11’de yer vermişti.

Gerçi Mert 70. Dakikada bir hatalı çıkış sonucu topu yumruklayamadı, rakip doğru vuruş yapsa kalemizde ikinci golü görebilirdik ama genelde iyi oynadığını söyleyebiliriz. Bizim eleştirimiz Mert’in kötü oynamasıyla ilgili değil, geleceğin takımı söylemine ilişkindir.

Üçlü savunmanın açıkları…

Kerem gibi bir karşı atak oyuncusu varken Cenk Tosun’a öncelik verilmesi Kuntz’un öngörü konusundaki kusurlarından biri olmalı. İspanya Ligi’nin gol kralı adaylarından biri olan Enes’in ise işlevsel hale getirilememesi de hücum planlamasının eksikliğine bağlı olsa gerek.

Hele bir de üçlü savunmadan dörtlüye geçiş var ki bu uygulamanın bir teknik direktör skandalı olduğunu söylemeye dilim varmıyor. Ermenistan Ulusal takımı ilk yarım saatte üçlü savunmanın kenarlarda bıraktığı boşluklardan atak geliştirerek neredeyse skoru 3-0 yapacaklardı. Tek golde kalmaları iki takım arasındaki güç dengesiyle ilişkili olsa gerek.

Kuntz da “vizyonsuz becerikli!”

Dörtlü savunmaya geçerek maçta dengeyi sağladıklarını söylemesi ise, Şenol Güneş’in oynattığı bir bek oyuncusunun yedeğinin daha iyi olduğunu söylemesini andırıyor. Nereden bakarsanız bakın tam bir çelişki…

Ferdi ile Umut rakip ceza alanı etrafına başarıyla gittiler. Özellikle Ferdi bu işi çok iyi yapıyor zaten. Ancak aynı oyuncunun rakip aut çizgisine kadar gidip geri dönüp ceza alanına kadar top sürmesi  oyuncuların “vizyonsuz becerikli” olduklarını, Kuntz’un da benzer yapıda olduğunu maçın her bölümünde açıkça gördük…    

Haberin Devamı
YORUM YAZ