Beşiktaş neden kaybetti?
Beşiktaş teknik direktörü Valerien İsmael’in taktik kurgusunun doğru olduğunu en baştan söyleyelim. Başakşehir kadro ve ekonomik istikrarı ile Türkiye’nin bir numaralı takımı.
Haberin Devamı ›
Profesyonel bir takımda ekonomik sorun yoksa, emek verenler emeğinin karşılığını zamanında alıyorsa, bu durum futboldaki en büyük taktiklerden de en önemli hocalardan da daha güven vericidir. Başakşehir’in bu gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Bu ekonomik güvenceyle topu en iyi kullanan oyuncuları bir araya getiriyorlar. İsmael bu gerçeği bildiğinden bundan önce oynadığı rakiplerine uyguladığı tam saha presten biraz ödün verdi.
Eğer Başakşehir ceza alanının içine değin pres uygulatsaydı skor tek farkta kalmazdı. Başakşehirli futbolcuların Türkiye ölçeğine göre “inanılmaz” pas oyunu sonucu Beşiktaş 30. dakikadan itibaren yorgunluk belirtileri gösterdi. Önceki maçlarda 55-60 dakika presi sürdüren Beşiktaş bu maçta ilk yarım saat sonrasında yalpalamaya başladı.
Beşiktaş seyircisi önünde deplasman takımı oldu!
Konuk ekip başarılı pas oyununa taktiksel yetkinlik katınca Beşiktaş kendi seyircisi önünde deplasman takımı konumuna düştü. Weghorst iki stoper ile kitlenmiş N’koudou sağ bek Ömer Ali’ye, sağ orta alan ve ön libero desteğiyle üçlü kapan kurularak durdurulmuştu.
Haberin Devamı ›
Buna karşın Ömer Ali yorulunca Caicara ile değiştirilerek kart görme ve hata yapması olasılığına karşı önlem alınmıştı. Emre Belözoğlu küçük bir dokunuşla başa gelebilecek büyük bir belanı önlemini aldı.
Daha önceki yazılarımda defalarca değindiğim gibi tam saha prese dayalı oyunlarda erken skor avantajı yakalamak zorundasınız. Eğer yeterli skor gelmiyorsa takım yorulur, bir de geriye düşerseniz başta teknik direktör olmak üzere takım panikler.
İlk panikleyen İsmael oldu
Beşiktaş kalesinde golü gördükten sonra en başta Valerien İsmael paniğe kapıldı. Yedek kulübesinden peş peşe oyuncular gönderdi sahaya. Maça yedekten aldığı oyuncuların hepsi kaliteli futbolcular.
Ancak bu oyuncuların peş peşe oyuna katılması Başakşehir karşılaşması değildir. Onlar maça girdikçe Beşiktaş’ın oyun alışkanlığı bozuldu.
Ve inanılmaz bir konuma geldi Beşiktaş. 1970’lerin santrfora top şişirme taktiğini izlemek zorunda kaldık. Weghorst’a bir kez olsun kafa vurdurmayan bir ekibe karşı doldur boşalt…
Bunun anlamı çaresizliktir ve rakibin gücünü kabul etmektir. Beşiktaş’ın asıl oyununa pas ile önlem alındığında ikinci bir planının olmaması ve sonucu oyun planı değişikliği ile değil de yedek kulübesine bağlı hamlelerde aranması da ilginçti.
Metin Tekin’en bu yana bizim çocuklar…
Bütün bu olumsuzluklara karşın Beşiktaş maçı kazanabilirdi. Nasıl mı? Eğer N’koudou genlerinden doğal olarak getirdiği çabukluk ve süratine çok çalışarak vuruş tekniğini ve doğru beden duruşunu eklemiş olabilseydi…
Diyeceksiniz ki o zamanda buraya gelmez İngiltere Ligi’nde kalırdı. Doğru söze ne denir? Siz de haklısınız…
Son söz de Necip Uysal için… Yanlış anımsamıyorsam Rıza Çalımbay’dan sonra, Öz Kaynak’tan yetiştiği halde en uzun süre Beşiktaş kadrosu içinde kalan oyuncudur. Aslında Berkay Vardar ile birlikte birçok Başakşehir atağını tehlike olmadan önleyen de odur.
Haberin Devamı ›
Yaptığı bir hata N’kouduo’nun kaçırdıklarından daha vahim değil. Ancak insan belleğinde olumsuzluklar daha kolay yer ediyor. Ta Metin Tekin’den beri gol kaçıran bizim çocuktur, gol yediren ise başkalarının. Ne olursa olsun Beşiktaş geleneğinde Öz Kaynak’tan yetişmiş bir kaptanı oyundan çıkarken protesto etmek yoktur!