Tüyler diken diken!

Abone Ol Google News

33. saniyede Fenerbahçe’nin net bir pozisyonu ve Fabricio Baiano’nun kendi standartlarında dahi son derece anlamsız kırmızı kartı vardı. Son şansı olan maça çıkan bir takım için kabus gibi bir başlangıç. Fenerbahçe’nin son haftalardaki oyun gücü ve İrfan Can’ın dönüşü göz önüne alındığında maç o an bitti. Sarı-Lacivetliler'in, Mert Hakan-İrfan Can-Osayi üçlüsünün uyumu dahi yeterdi. Zaten işi değiştiren de onlar oldu. Tabi Crespo’nun dinamik ve hareketli çapa performansının önemi de büyük. Hem pas hem baskının merkezi olma konusunda başka bir seviyeye çıktı. Sakatlığı son derece can sıkıcı. İsmail Kartal’ın göreve gelmesiyle ligin altın karmasına girebilecek bir seviyeye çıkmışken çok can sıkıcı.

Haberin Devamı

Alexvari paslar!

Tabii daha başlar başlamaz biten bu maça heyecan katan bir unsur daha var. Hatta bir başrol performansı. Arda Güler’in dün akşam biraz daha üzerine koyduğunu görmek çok özel. Markajdan kaçma becerisi, soğukkanlılık, hemen her seferinde doğru yere hareketleriyle ortaya çıkan rafine güç. Ve tabii evet; Alexvari paslar ve ortalar. 2 kez gole de çok yaklaştı. Birini Gökhan Gönül’ün çizgiden çıkarışı, ayrı bir hikaye tabii. Ayrıca biri asist olan 3 gollük 3 pası. Biri asiste giden kilit pas. Arda Güler'e gelince! Sadece Fenerbahçelileri değil... Türkiye’deki hemen her futbolseveri de değil, biliyorum ki yurt dışındaki bir çok kişiyi de heyecanlandıran bir hikayenin başında olduğumuzu hep birlikte hissediyoruz. Tüylerimiz diken diken.

Haberin Devamı
YORUM YAZ