Dursun mu, durmasın mı?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Son yıllarda Galatasaray’a gelen başkanların en kötüsü kim diye soracak olursanız cevabı çok net; Dursun Özbek...
Zamanında Faruk Süren için yazılmadık şey kalmadı. Onun için Sayın Süren ile Aysal’ı rafa kaldırıp, Dursun Özbek’e dönelim...

Yalanın faydası 1 kere!

Dursun Özbek herkesin kaçtığı bir seçimde Galatasaray’a başkan oldu. Seçimlerden sonra yaptığı ilk açıklamalarda adeta ağzından bal damlata damlata; “Kulübü borçlardan kurtaracağız” dedi, “Para önemli değil” diye de ekledi. Arkasından da, “Yıldız futbolcular mutlaka Galatasaray forması giyecek” diye açıkladı.
Kısacası Ünal Aysal ve İnan Kıraç’ın baskısı ile başkan olan Dursun Özbek’e “Yalan söylüyorsunuz” demeye dilim varmıyor ama, Denis Diderot’un bir sözünü hatırlatmak istiyorum; “Yalanın faydası bir kere içindir, gerçeğin ise sonsuz ve ölümsüz. ”

50 milyon liralık imza

Diyorlar ki; Dursun Özbek kulübün çok sıkıştığı bir anda, 50 milyon liralık kefalete imza atmış. Atmış bravo. Peki bunu geri almayacak mı! Tabii ki alacak. Eee öyle kefalete ben de imza atarım...
Gelelim transfer meselesine...
Bir yerlerden bulunan 10 milyon lirayla kimi alabilirsiniz?
Bu kafayla yöneticilik olur mu? Sabri, Umut, Tarık, Donk’a bugüne kadar verilen paralarla bir Sneijder daha alınırdı...

Disiplin tek taraflı olmaz

Sneijder ve Selçuk’a verilen cezalar için; “Sezon başında söyledik... Ödeyecekler...” demişsiniz. Peki siz sezon başından bu yana futbolculara ve personele maaşını gününde ödediniz mi? Disiplin tek taraflı olmaz; önce siz görevinizi yapın, sonra hesap sorarsınız...
Sonuç olarak yapılacak tek şey kalmıştır; Galatasaray ’ın geleceği için bir an önce istifa edip Genel Kurul’a gitmek...

YORUM YAZ