Önemli bir geri dönüş
İlk yarıda deyim yerindeyse firardaydı Fenerbahçe. Çoşku, yardımlaşma, inanç yoktu, coşku da öğle tabi. Dolasıyla ancak rakip kaleyi tehdit edecek tek şut üretebildi koca ilk kırk beş dakikada Fenerbahçe. Yani ne bireysel nede takım isyanı görebildik koca ilk yarıda sarı lacivertler adına.
Haberin Devamı ›
Peki, neden bu kadar misyon ve kalitesiyle çelişen bir görüntü sergiledi Fenerbahçe? Çünkü, Jorge Jesus uzun zamandır yaptığı gibi gene sezonun önemli kısmında düş kırıklığı yaratan İrfan Can Kahveci'ye ve hayli zamandır saç baş yolduran Willian Arao'ya güvenerek sahaya sürmüştü takımını.
Neyse ki, ilk yarıdaki hatasının farkına erken vardı Portekizli teknik direktör. İlk yarıda takımının en önemli eksiği olan akıl ve tekniği sahaya yansıtan oyuncularını sahaya sürmekte bu kez geç kalmadı çok şükür. Önce Miha Zajc'ı, kısa süre sonrada Arda Güler'i bu kez erkenden oyuna alarak takımının en önemli eksikliğini giderdi. Slovenyalı futbolcu sezonun en güzel gollerinden birini atarken oyunun merkezinde de bariz şekilde takımının ipleri eline almasını sağladı deyim yerindeyse. Arda Güler ise sükunet, akıl ve teknik demek zaten defalarca tanık olduğumuz üzere. Bu arada İrfan Can Kahveci'ye ısrarla tavsiye ederim; Arda Güler'den "Korner nasıl kullanılır" dersleri al zaman kaybetmeden hem de.
Tamam, bir kez daha geri dönmeyi başardı Fenerbahçe ve şampiyonluk iddiasını sürdürdü Karagümrük karşısında aldığı bu galibiyetle. Ama Sayın Jesus'un bu Pedro ısrarının nedeni nedir, çok merak ediyorum. 69'da Arda Güler'in rakipten dönen o topunu bile kaleye gönderemiyorsa bir futbolcu bırak Fenerbahçe'yi Türkiye'de hiç bir takımda forma şansı bulmamalı gencecik futbolcularımızın geleceği adına. Tanrı aşkına bu Pedro'ya verilen şans, tanınan kredi U 19 takımındaki Bora Aydınlık'a verilse ülke futbolu ve gençliği adına daha iyi olmaz mı?
Abdulkadir Bitigen iyi bir maç yönetti bana göre. Arao'nun attığı golden önce net faul yapmış Samet rakibine, dolayısıyla golün iptali doğru. Ancak Valencia'ya yapılanın penaltı olduğunu da söylemek zorundayım.
Her şeye rağmen ligin boyu giderek kısalıyor. Bu nedenle Karagümrük gibi dişli bir takımı deplasmanda (hele de geriye düşmüşken) yenmek şampiyonluk adına çok önemlidir.