Aslan payı Livakoviç'indir!
Eğri oturup doğru konuşalım, ilk yarıda öne geçmeyi fazlasıyla haketti Karagümrük. Zaten Can'ın golüyle öne de geçti. Ama enaz iki net pozisyonlarının golle sonuçlanmasına da inanılmaz kurtarışlar yapan Livakoviç izin vermedi.
Haberin Devamı ›
Sebastian Szymanski'nin cezalı olması nedeniyle Kruniç'e verdi onun yokluğunu doldurmak görevini İsmail Kartal. Ama koca bir ilk yarı boyunca doğru dürüst bir pasarası yapamadı, rakip kale önünde tehlike yaratamadı ve ancak ilk yarım saat dolmak üzereyken Edin Dzeko'nun harika pasında topla buluştu, hatta rakip kalecinin burnunun dibine kadar indi, ama ne müsait durumdaki arkadaşlarına pas verdi nede topu filelerle buluşturacak vuruşu yapabildi maalesef Bosnalı futbolcu. Peki, Lincoln Henrique gönderilmese Szymanski'nin yokluğu bu çaresizliği doğurur muydu? Asla, hiç sanmıyorum. Yada Polonyalının yokluğunda onun görevini Michy Batshuayi yüklense ilk yarının tamımında bir kişi eksik(!) oynamak zorunda kalır mıydı Fenerbahçe? Galiba, İsmail Kartal olumsuz performansından ötürü sürekli eleştiri alan Kruniç meselesini inarlaşma boyutuna taşıyor giderek.
Nitekim, ikinci yarıya Bosnalının yerine Batdhuayi'ye başlayınca hemen kalitesinin gerektirdiği futbolu oynamaya başladı sarı lacivertliler. Böylece önce Dzeko sonra da Batshuayi'yle geri döndü kısa sürede. Neden? Çünkü, ilk yarıdaki etkisiz elemanın yerinde, adıyla her zaman her yerde her kesin aklına "gol" çağrışımı yapan Batshuayi'yi görmek Karagümrüklü futbolcuları kaçınılmaz olarak geri itti ve tedirginlik katsayılarını katladı bence.
Sonuçta, her şeye rağmen geriye düştüğü maçı çevirerek şampiyonluk mücadelesini sürdürdü Edin Dzeko ve arkadaşları. Ama bencd bu galibiyette aslan payı Livakoviç'indir.