Kaybedilen prestij
A Milli Basketbol Takımımız, 2021 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde önce Ankara’da Hollanda’ya, ardından da Stockholm’de İsveç’e yenilince, grupta şansını oldukça zora soktu. Daha grubun favorisi konumundaki Hırvatistan’la maç yapmadan 4. sıraya indik.
Haberin Devamı ›
Oynanan oyun kabul edilemez
FIBA’nın yeni takviminde üst düzey basketbol ülkeleri Euroleague ve NBA oyuncularından faydalanamıyor. İspanya evinde Polonya’ya, Sırbistan da evinde Gürcistan’a mağlup oldu. Bizim de yenilgilerimiz olası karşılanabilir belki ama oynanan oyun, mücadelden uzak görüntü kabul edilebilir değildi. Üstüne üstlük, İsveç karşısında Sertaç ve Buğrahan da kadroya katıldı, Melih ve Doğuş’la beraber tam 4 Euroleague oyuncumuz sahadaydı. Sakat olmasaydı, Shane Larkin de sahada olacaktı. Türk kulüpleri, burada büyük fedakârlık gösteriyor. Bizden başka Euroleague oyuncularını kullanabilen ülke yok. Federasyon bu konuda teknik ekibe olabilecek katkıyı sağladı.
Ne kadar sorumluluk aldıkları önemli
Ama asıl sorun sahada ne kadar Euroleague oyuncusu olursa olsun, bu oyuncuların kendi takımlarından ne kadar süre ve sorumluluk aldıkları. Takımın en skoreri Melih, bazı maçlarda bırakın sorumluluğu dakika bile alamıyor. Buğrahan, Doğuş çoğu Euroleague maçında oynamıyor bile. Dunston sakatlanınca, Sertaç önemli gelişim kaydetti. Nitekim İsveç maçının en efektif ismi Sertaç oldu. Neredeyse tek başına maçı çevirecekti.
Haberin Devamı ›
Hedef gitmek değil derece yapmak!
Sonuçta, prestij dışında kaybedilen çok büyük birşey yok. 4 takımdan 3’ü Avrupa Şampiyonası’na gidecek. Bizim için hedef şampiyonaya gitmek değil, orada derece yapmak olmalı. Bu takım nasıl bu duruma düştüyse, kalan maçlarda gereğini yapacaktır. Başka şansları yok. Başka bir olasılık da yok. 95’ten bu yana her şampiyonaya katılan Türkiye’nin, bir tane bile Avrupa Şampiyonası’nı ıskalama hakkı yok. Bizim asıl odaklanmamız gereken nokta, Türk oyuncuların sahada daha fazla kalmalarını sağlayabilmek, onların gelişimini hızlandırabilmek olmalı.