Kabus gecesi
Fenerbahçe Beko’nun iç saha maçları sıkıntılı geçiyor. Deplasmanlarda daha konsantre oluyorlar ama içeride kazanırken de zorlanıyordu. Milano, sezona kötü başladı. Sonra toparlanmaya başladı ama yenilmeyecek bir takım değildi. Bu mağlubiyetin başlıca nedeni takımın sahaya hiç enerji koyamaması ve savunmada hiç agresif olamamasıydı. Milano gibi bir takımdan 22 asist üzerinden 91 sayı yemek kabul edilir gibi değil. Hücumda da 85 sayı atıldı belki ama çoğu organize basket dışıydı. Yıllardır çok eleştirilen Ettore Messina, bu maça çok iyi hazırlanmış. 3 uzunla ve alan savunması ile maça başladılar. Fenerbahçe Beko’nun sırtı dönük oyunlardan yaptığı hücumları tamamen ortadan kaldırdılar. Jasikevicius ise bu savunmaya karşı maalesef çözüm bulamadı. Nigel Hayes yılın MVP adayı. Ama o hücumda devreye giremezken savunduğu Mirotiç 3. periyot sonunda tam 29 sayı atmıştı. Her şeye rağmen 3. periyot sonunda maça ortaktı Sarı-Lacivertliler. Ama felaket bir son çeyrek başlangıcı umutlarımızı da suya attı. Milano, Mirotiç dinlenirken 15- 3’lük seri yakaladı ve 83-68 öne geçip maçı da kopardı. Baldwin uzun süre sonra formda döndü belki ama takımın olmazsa olmazı Nigel Hayes-Davis işin içine girmeyince Fenerbahçe Beko çok farklı bir görüntüye bürünüyor.
Haberin Devamı ›
Çözüm bulunmalı
Haberin Devamı ›
Melli haftalardır hiç skor katkısı yapamıyor. Mays geldiği günden beri ortalarda yok. Birch ve Marjanoviç zaten ‘etkisiz eleman’. Kazanırken takımın defoları görünüyordu. O defolar halen duruyor. Sonuçta cepte 12 maçta 9 galibiyet var. Ama işler kötü gitmeye başlarsa gerisi çorap söküğü gibi gelebilir. Tamam piyasada uzun yok ama bir an önce bu duruma çözüm bulunmalı. İçeriyi kapatan, alan savunması yapan Milano’ya karşı çok az yakın mesafe şutu sokabildik. Rakipler de artık Fenerbahçe’ye bu önlemleri almaya başlayacaktır...