İlk yumruk Efes'ten
Milano'ya biraz da çekinerek gelmiştik. İki yıldır yenemediğimiz Milano, iyi savunma yapan, sert, hücumda ise Rodriguez, Delaney, Hall, Shields gibi Efes'e benzer kısa rotasyonuna sahip bir takımdı. Efes ise bu zamana kadar bir hücum takımı olarak anıldı, başarılarını hep böyle kazandı. Ama savunma yapmadan şampiyon olunmuyor. Efes de boşuna şampiyon olmadı geçen sene. Ergin Ataman, harika bir savunma stratejisi hazırlamış. Keza Messina da. Maç adeta satranç mücadelesi gibi geçti. Bir tane kolay baskete izin verilmedi. Tam bir savaş vardı sahada.
Haberin Devamı ›
Etkisiz hale getirdiler
Ama Efes, savunmada 40 dakika ısrarlı bir şekilde oynayıp, rakibin kısalarını etkisiz hale getirirken, Milano da aynı şeyi düşündü ama farkı daha akıllı oyunculara sahip olan temsilcimiz yarattı. İlk periyot 16-11 sona erdikten sonra Efes, kısalarına önlem alan rakibi karşısında pota altını Dunston ve Pleiss ile kullandı. Buradan ürettiği skorlarla oyunda kalırken, 2. periyotta tam 6 dakika sayı yemeyip, 12-0'lık seriyle öne fırladı. Devre bittiğinde Larkin 6, Micic ise 2 sayıdaydı. İkinci yarı bu kez 5 dakika sayı yemeyen Efes'te Micic ve Larkin de devreye girdi, bu kez 9-0'lık seri ile skor 26-38 oldu.
Haberin Devamı ›
Bambaşka bir hikaye olur
Lacivert-Beyazlılar, bir daha da rakibine yakalanmadı. Sinir bozucu bir savunma yaptı Efes. Delaney 1, Rodriguez 2, Grant ise 0 sayı atabildi. aresizlikleri yüzlerinden okunuyordu Milanlı oyuncuların. Efes'te Singleton'ın rakip tam yakalamaya çalışırken attığı 2 kritik üçlük, Moerman'ın 7 ribaundu, Dunston-Pleiss ikilisinin pota altında hakimiyet kurması, yani takım oyunu galibiyeti getirdi. Hedef Milano'dan en az 1 galibiyet çıkarmaktı. 2 neden olmasın? Ama yarın bambaşka bir hikaye yazılacak. Milano, planlarındaki bir çok şeyi değiştirmek zorunda kalacak. Mükemmel bir Play-Off maçı izledik. Yarın yine bir savaş var. Umarız kazanan yine Efes olur...