Biz zoru severiz
Avrupa Şampiyonası'nda en kritik gün. Son 16 turuna kalan takımlar için 'ya tamam, ya devam' maçları oynanacak. Kaybedenler eve dönecek, kazananlar ise madalya için turnuva sonuna kadar Berlin'de kalacak. İlk turu 5 maçta 3 galibiyet ile bitiren A Milli Basketbol Takımımız, son iki maçta oldukça iyi bir performans sergilerken elinden sakat olan Larkin'den yoksun olmak büyük bir dezavantaj olacak.
Haberin Devamı ›
Larkin'in yokluğunda az top kaybı yapmamız gerekiyor
Fransa da ilk turda çok istikrarlı bir görüntü vermese de, Rudy Goberd, Fournier gibi NBA, Heurtel, Yabusele, Poirier gibi Euroleague yıldızları ile çok güçlü bir takım. Heurtel maç başına 7 asist yapıyor. Uzunlar, Gobert, Yabusele ve Poirier pota altında büyük güç. Biz de Larkin'den yoksun olmamıza rağmen Cedi-Furkan-Alperen üçlüsü çift haneli ortalamalar yakaladı. Bu üçlünün yine skoru sırtlaması, Buğrahan, Melih, Şehmuz ve Ercan'ın da maksimum katkı vermesi gerekecek. Özellikle Larkin'in yokluğunda oyun kurucu pozisyonunda mümkün olduğunca az top kaybı yapmamız, hücumları organize edebilmemiz gerekiyor. Sonuçta favori Fransa ama kazanan daha çok isteyen daha çok mücadele eden taraf olacak.
Haberin Devamı ›
Hakem hatalarıyla mücadele etmemiz gerekebilir!
FIBA'nın Türkiye aleyhinde kararları da turnuva boyunca canımızı sıkıyor. FIBA Avrupa Başkanı bir Türk, (Turgay Demirel) olmasına rağmen bırakın herhangi bir konuda avantaj sağlamayı, en çok zararı gören takımlardan biri oluyoruz. Hakem kararları kaybettiğimiz iki maçta da had safhaya çıktı. Normalde maçı akşam oynamamız gerekirken, rakip de Fransa olmasına rağmen saat 12.00'ye (TSİ 13.00) almaları iki takıma da saygısızlık. Bugün Fransa ile başa baş oynayabilirsek, hakem hatalarıyla da mücadele etmemiz gerekebilir... Şans bizimle olsun...