Yürü ya Mourinho

Maçın sonucunu bir kenara bırakalım. Kimi korkudan kimi saygıdan Mourinho’ya ölçülü eleştiriler yapıyor. Ligin ikinci yarısı başlamış Fenerbahçe her maça değişik 11’ler ile çıkıyor.

Düşünün sahaya çıkan 3’lü defans ilk defa yan yana oynuyorlar. Yeni transfer 2 stoper hemen sahada. Orta sahada Fred, kenarlarda Oğuz ve Kostiç var mı yok mu belli değil. Amrabat sinir küpü. Szymanski kayıp. Dzeko ve En Nesyri çırpınıp duruyorlar. İsmail Yüksek, Tadiç, İrfan Can niye oynamıyor? İlk 15 dakika dolmadan Kadıköy’de “şok” yaşanıyor. Arka arkaya gelen Sowe gollerinde Fenerbahçe’nin yeni transferleri sahnede yoklar. Ama Mourinho şanslı adam. Amatör Olaweyin önce luzumsuz bir sarı kart görüyor, devre biterken hem penaltı yaptırıyor, hem de ikinci sarıdan kırmızıyı görüp, sahadaki arkadaşlarına ihanet ediyor. Papuç pahalı olunca Tadiç hemen sahaya yollanıyor. 10 kişi kalan Rize, silahları çok olan rakibine direnmeye çalışıyor. Maç tek kaleye dönüyor ama gol gelmiyor. Mourinho sırasıyla Talisca’yı, İrfan Can’ı sahaya sürüyor.

Önümüzdeki maçlara bakalım

Son 15 dakikada Rizespor’a bir ihanet de Ghezzal’dan geliyor, oyundan çıkarken kırmızı görüyor. Artık 9 kişi kalmış rakibe Fenerbahçe gol atar diyoruz ve zorda olsa goller geliyor. Maçtan sonra Mourinho’nun anlatacağı masalları dinleyen olur mu bilemem. Bu takım elindeki malzeme ve silahlar ile evinde Rizespor’u her zaman yener. Ama Mourinho’nun ilk 11 için açtığı papatya falları Fenerbahçe’nin hep başını ağrıtır. Şimdilik, “Yürü ya Mourinho” diyelim ve önümüzdeki maçlara bakalım.